Giriş
(11)

sadece koşarak zayıflama / şekillenme

maryjane
yemeğime dikkat edip sadece koşarak zayıflayıp şekillenmem mümkün mü?
yemeğime dikkat edip sadece koşarak zayıflayıp şekillenmem mümkün mü?
0
maryjane
(07.10.21)
koşarak zayıflarsın ama şekillenmezsin.
koşudan sonra dürümleri gömersen zayıflama işi de olmaz.
0
seyduna6687
(07.10.21)
Şekillenmek dediğin kas yapmak işte, onun için de ağırlık çalışman lazım. Koştuğunda bi şey olmuyor koşmuş oluyorsun işte yanında da 200-300 kalori harcıyorsun.
0
Zaman Tamircisi
(07.10.21)
Koşmaktan ziyade hiit antremanı daha verimli olur ama şekillenmezsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.21)
youtube'da çok iyi ip atlama antrenmanları var, koşma yerine kardiyo olarak düzenli yapılınca kilo da verilebilir
0
freebird5406_2
(07.10.21)
Şekillenmek mümkündür.
Postür düzelir, duruşun yürüyüşün, hareketlerin güzelleşir.

Zayıflamak da mümkündür.
Kalori açığı vermene katkı sağlar.
0
Mirket
(07.10.21)
koşmak deyip geçme , koşmak aslında insan bedeni için çok sağlıklı değil.

belirli bi kilonun üzerinde koşmak kesinlikle önerilmiyor, diz problemleri falan çıkıyormuş, ayrıca koşmanın da bir tekniği varmış, o tekniği de bilmezsen yine dizlerini sakatlayabiliyormuşsun.

koşma yerine nabzını belirli bir seviyede tutmaya çalışıp ona göre yürüsen bence daha iyi.
0
killerbee
(07.10.21)
şınav, mekik, bi kaç şekil hareket de eklersen olur
0
bir soru sorcam
(07.10.21)
Yıllarca sabahları 25-40 dk arası koştum. Hafif-orta tempoda diyebiliriz. Ödem atma aşamasında faydası oluyor ama düzenli olunca bir yerden sonra bana göre kilo bile verdiriyor diyemem. Ya da sürenin uzun olması, eforun fazla olması gerekiyor. Ama şu farkediyor. Bel ağrısı tarzı durumları azaltır, dinç olmak, kafanin ayık olması, dik durma, vücudun düzgün durması gibi artıları oluyor.
0
baal
(07.10.21)
evet zayıflarsın ama büyük kas için kısa mesafe patlayıcı koşular yapacaksın.

bkz: 100 m vs maratoncu farkı

özellikle uzun süreli koşular zararlı diyenler var.
0
ya ben lan neyse
(07.10.21)
Sıkılaştıran, sarkık yerleri toparlayan aktivite kas çalışmaktır, yağ yakmak değil. O yüzden yüksek kilolar veren insanlar eğer yeterince kas çalışmazlarsa derileri falan sarkar.

eğer fazlalığın çok azsa, sarkma olmaz vs diyorsan koşabilirsin. Ama bu sadece kalori açığı sağlar. hiit antrenman düzeninde koşarsan yağ yakma işlemin hızlanır. Ama belirlediğin kiloya ulaşınca hiiti bırakman lazım çükü kalbe yararlı değil uzun vadede.

Ayrıca vücudunun kondisyonu arttıkça koşmak da sana kolay gelmeye başlayacak ve yağ yakmayacaksın. Ama kalbe faydalı.
0
zimbirik
(07.10.21)
Vücudun şeklini değiştiren şey inşa ettiğin kastır, koşarak kas inşa edebilir misin? Hayır. E ağırlık çalışacaksın işte vücudun değişsin. Vücudunda 3 kilo kas var koştun koştun diyet yaptın ne oldu? Vücudundaki 3 kilo kası çıkardın ortaya, başka bir olayın yok. O da seni hint fakiri gibi gösterecek işte. Önemli olan vücudunun şeklini değiştirecek kadar kas inşa etmek. Onun dışında koştuğun zaman 300 kalori harcayacaksın bunun üçte ikisi zaten karbonhidrat kalanı yağ, o da 2-3 gram, koşarak 2-3 yağ yakınca vücudun nasıl şekillenecek koşarak alacağın maksimum kazanç bir miktar kalori açığı işte, onu da 2 dilim ekmek yiyince geri alıyorsun. Ağırlık çalışacaksın kas inşa edeceksin yağlandıysan diyet yapacaksın bu kadar. Kas inşa etmeden diyetle ağır kardiyo ile kilo verince Elvan Abeylegesse gibi oluyorsunuz işte sonra gelip kilo verdim ama hala göbeğim duruyor diyorsunuz. Nedeni hep bu ağırlık çalışmadan yapılan diyetler hard kardiyolar vs. Tabii kardiyoyu abartınca yaşanan kas kayıplarını vs saymıyorum bile. Kardiyo yapma demiyorum sağlığın için yap yine ama aklından geçen olmasını istediğin şey için kardiyo yeterli değil.
0
Zaman Tamircisi
(08.10.21)
(11)

Gelecekteki erkek ve kız çocuklarım için isim önerisi

slymene
Selamlar,Gelecekteki çocuklarımız için hanımla isim düşünüyoruz. Erkek olursa ben Agah istiyorum. Bilgili anlamına geliyor. Çok sevdiğim ve karizmatik bulduğum bir isim. Kız olursa da aklımda Defne var. 2. kız olursa ona da Zeynep düşünüyoruz. 2. erkek çocuk için ortak bir karar alamadık henüz. Krit
Selamlar,
Gelecekteki çocuklarımız için hanımla isim düşünüyoruz.
Erkek olursa ben Agah istiyorum. Bilgili anlamına geliyor. Çok sevdiğim ve karizmatik bulduğum bir isim.

Kız olursa da aklımda Defne var.
2. kız olursa ona da Zeynep düşünüyoruz.
2. erkek çocuk için ortak bir karar alamadık henüz.

Kriterlerimiz: herhangi bir zümre veya gruba bağlılık içermesin, olgun ve karakterli bir isim olsun, anlamı en azından saçma veya kötü bir şey olmasın.

Sorularım:
Bizim bulduğumuz isimlerle ilgili görüşünüz nedir? Sizde ne hissettiriyor?
2. oğlumuz için isim öneriniz olur mu?

Teşekkürler.

(Ekleme: 2. erkek için Feza ismi nasıl olur?)
0
slymene
(02.10.21)
favori erkek isimlerim 1 mehmet 2 ali. ama mehmet ali kesinlikle degil
0
try again fail again fail better
(02.10.21)
Defne benim en sevdiğim isim ama o kadar popüler olmuş ki bir parka gidip "Defnee" diye bağırsanız 3-4 çocuk döner bakar gibi. Yine de popülerlikte bir Zeynep değil. Ben bir de Fulya'yı seviyorum sanırım.

Agah güzel, başlarda "Agah diye bebek mi olur" diye düşünülebilir ama bence olur.
0
infernal majesty
(02.10.21)
Erkek Ögeday olabilir o da bilgili anlamında. 2. erkek çağatay olabilir. Kız ise nehir.
0
komando kani var bende
(02.10.21)
kizlarin isimleri guzel isimler yalniz muhtemelen hayatlari boyunca yaklasik 8-10 tane adaslari olacak siniflarinda :) herkes zeynep ve defne isimlerini koyuyor bu aralar. yine de fonetikleri guzel ve telaffuzlari kolay o yuzden ben begendim.

yalniz agah ismi zor bir isim. yani oturakli ve katakterli bir isim arayisiniz icin gayet uygun olsa da hatali telaffuz edilecek muhtemelen hayati boyunca. surekli ya birilerini duzeltmek zorunda kalacak ya da yanlis telaffuzlara uyuz olacak. ben olsam tercih etmezdim.

karakterli, olgun isim denince aklima kemal geliyor benim, sonucta anlami da bu. ama siz bir gruba baglilik icermesin dediginiz icin bu da eleniyor sanirim. agah'ta israrciysaniz kardesi arman olsun.
0
in vino veritas
(02.10.21)
yeni nesilde Mete çok. bıktırdılar. Akif.
0
ya ben lan neyse
(02.10.21)
Pinhan(umarım elit kesimin çocuklarına koyduğu übersonik isim intibası uyandırmıyordur insanlarda)
0
lansta
(02.10.21)
aman tadimiz kacmasin modundaki dogal isimlerden gina geldi bana. doga ada nehir veya tuna toprak irmak vs

ya kardesim bu isimleri verenler hep sehirli

bu kadar dogaya karisaniz varsa idi niye koye tasinmadiniz diye sorasim geliyor:)

bir de asiri apolitik isimler oldugu icin de itici biraz.

bir de bariz dinci isimleri karikaturlesmis vaziyette artik furkanlar busralar kubralar falan gercek insan degil gibi geliyor.

ama tabi herkesin kendi zevki ben bunu asla bir anne babaya soylemem. bazilari aci bir sekilde knedi kendilerine farkediyorlar bellli yastan sonra ama olan olmus oluyor.
0
mavicorap
(02.10.21)
Mira miran milan leyla kemal erendiz eren mete kaya mete ayşe defne hazel can mavi cansın

Feza Bey? :/ on üzerinden 4 veriyorum
Zeynep’e nötrm bende hep doğu anadolu çağrıştırıyor zeynep. Kentli değil kırsal bi havası var ama bende böyle. Yoksa evet, biliyorum ülkenin her yerinde binlerce zeynep var.
0
rewlack
(03.10.21)
Ayyy herkesin ismi defne. Ne kadar Zeynep tanıdıysam hepsinden illallah ettim. Bir de çok demode.

Sevdiğim kız isimleri: İpek, Neva, Neşe, Aysel, Gülru, Sevinç, Nurseli, Güzide, Jale, Jülide.

Erkek isimlerinden Mete ismini çok severim ama herkes koyuyor artık Mete ismini. Düşündüklerim şunlar: Attila, Pamir, Timur, Tibet, Demir, Onur, Erdem, Uğur.
0
Hallegadola
(03.10.21)
baran, yağmur

anlamları aynı.

onun haricinde ekstra kız isimleri: defne, ece, damla, duru, firuze

ekstra erkek isimleri: kayzer, kayra
0
avianthem
(03.10.21)
yağız, ayaz, çağan, yiğit, aslan, mirhan, han, rüzgar, doğu.

agah eski divan edebiyatı şairlerini anımsatıyor bana. ya da sahafta çalışan gözlüklü biri. bence güzel değil.
0
xrated
(03.10.21)
(4)

Şınav çekerken neye dikkat etmeliyim?

ya ben lan neyse
ısınmadan direkt girişiyorum. günde tek seferde 60'a kadar çıkmıştım bir ara. zararı olur mu?şu anda 2 tane çekerim. 3 olmaz. yine başlamak istiyorum.bir de nefes olayını nasıl ayarlamalıyım? vücut yere inerken mi yerden yükselirken mi nefes veriyoruz?
ısınmadan direkt girişiyorum. günde tek seferde 60'a kadar çıkmıştım bir ara. zararı olur mu?

şu anda 2 tane çekerim. 3 olmaz. yine başlamak istiyorum.

bir de nefes olayını nasıl ayarlamalıyım? vücut yere inerken mi yerden yükselirken mi nefes veriyoruz?
0
ya ben lan neyse
(02.10.21)
Tek seferde 60'a çıktıysan çok güçlü olmalısın. Ya da dirseklerini vücuduna paralel tutup triceps'lerden ve omuzlardan güç alıyorsundur ya da göğüslerin yere değmiyordur ya da hızlı hızlı inip çıkarak momentum yaratıyorsundur. Böyle yapıyorsan yapma. Bi zararı olmaz ama faydası da olmaz.
0
Zaman Tamircisi
(02.10.21)
yok ya herkes beni yener güreşte. (gerçi 60'a çıkınca beni önceden yenen birini yenebilmiştim) 1.76 boy 75 kiloydum o zaman. şimdi 85 kiloyum ve 2yi geçemem.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.10.21)
Yükselirken nefes verilir.
İnternette bir yerlerde bulursun, 12 haftada 100 şınav programı vardı. İşine yarayabilir.
0
Mirket
(02.10.21)
yanlış yapınca sırtında bi yer çok fena acıyabiliyor hareket ettiğinde birkaç gün. şınav çekerken dirsekle bilek arasındaki kısım tabana 90 dereceye yakın bir diklikte olmalı ve şınav esnasında eğilmemeli diye öğrendim ben.
0
bohr atom modeli
(02.10.21)
(4)

D Vitamini almak değerinizi ne kadar yükseltti?

ya ben lan neyse
belki bir tahmin yapılabilir veriler sonucukiloalınan üniteönceki-sonraki değerleryazılırsa iş görür sanırım.teşekkürler.
belki bir tahmin yapılabilir veriler sonucu

kilo
alınan ünite
önceki-sonraki değerler

yazılırsa iş görür sanırım.

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(30.09.21)
bir çıkarım yapmak zor olur. metabolizmaya kişiden kişiye kullanım düzenine göre değişir tamamen.

kimseye 1 ay düzenli kullan 10'dan 25e çıkar diyemediğimiz gibi.
0
bass solo take one
(30.09.21)
yanlış anlattım sanırım. deneyim sonuçlarını merak etmiştim. kiloyu da dozla ilişkili diye merak ettim.
0
🌸ya ben lan neyse
(30.09.21)
Mart 2020'de D vitamini seviyem 8,6 çıktı. Doktor Monovit D3 (50.000IU) verdi. 8 hafta boyunca haftada bir kez bir şişeyi kafaya dikerek kullandım.

Eylül 2021'de yeniden ölçtürdüm 17,6 çıktı. Bu sefer D-Colefor (20.000IU) kapsül verdi. Haftada iki kere yutuyorum.

Bu süre içerisinde kilom 82-85 arasında değişti.
0
pispinti
(01.10.21)
82 kg, erkek.
1.5 senedir gunde 5000-6000k iu d vit alıyorum. şuan d vitaminim 52 ng/ml

ogrendigim kadariyla 300k iu ampul 1haftada + 25-30 ng/ml arttiriyor fakat devam edilmezse dusus kacinilmaz.

duzenli 5k icmek, 1 senede 50-70 ng/ml arasina
duzenli 10k iu ise 70-100 ng/ml araligina tasir diye hesap ediyorum.
0
lata
(01.10.21)
(6)

Kargo İçin Koli Nereden Bulunur?

depresif çocuk
Bir bağlamayı içine yerleştirebileceğim ebatta bir kargo kolisi nereden bulurum sizce arkadaşlar?Hatta köpük falan da lazım olacak.
Bir bağlamayı içine yerleştirebileceğim ebatta bir kargo kolisi nereden bulurum sizce arkadaşlar?

Hatta köpük falan da lazım olacak.
0
depresif çocuk
(25.09.21)
Kutu - Köpük derken bayağı pahalıya gelecektir o durum, desi büyüklüğü yüzünden kargo parası da yüklü olacaktır. Onun yerine otobüs vs.'ye verip gönderme imkanını araştırsan daha iyi olacaktır sanırım.
0
yeninesiltupcu
(25.09.21)
beyaz eşya dükkanlarında ikisi de olur. içeri gir "ücreti mukabilinde" de. zaten büyük ihtimal para almazlar.
0
ya ben lan neyse
(25.09.21)
O ebatta kargo kolisi bulamazsanız marketten 2 koli, bolca patpat işinizi görür. Bağlamayı tel kısımlarının altına ve üstüne bükülmüş karton destekler koyup patpat destekler koyun. Komple patpatla iyice sarın aap ve gövdeyi. Gövdeye uygun bir kutuya gövdeyi koyup yan tarafından veya üstünden artık neresi uygunsa bir delik açıp sap kısmını da karton koliden kestiğiniz parçalarla sarıp paketleyin. Üstüne de müzik enstrümanıdır kırılır falan diye etiket yapıştırın. Diğer türlü büyük bir koliye koyarsanız üstüne koyulacak yükler kolinin ezilmesine sebep olur. Zarar görebilir.
0
curukturpkokusu
(25.09.21)
O sap kırılır kargoda. Müzik marketlerden bağlamaların geldiği kolilerden rica edebilirsiniz onlar atılıyor. Ama o sap kırılır yine diyeyim. Kargo'dan ziyade otobüs muavinine 100 lira ateşlemek falan daha güvenli sanırım bla bla car ya da.
0
hedep
(25.09.21)
marketten, çöp etraflarından koli bulursun da geçen bana lazım oldu.

bizim işimize yarayacak koli tipi 3 oluklu, marketlerden bulabileceğin kutular tek yada 2 oluklu ve korumayacak tipler.

3 oluklu koli satan sadece 1 yer buldum o da aşırı pahalı, o paraya gitar case alırım yani o derece :)

benden sana bi tavsiye bağlamanın ölçülerini al, ona göre marangoza 3x3 4x3 elinde uyguın ne varsa kestir ve dikdörtgen prizma şeklinmde iskelet yap.

bağlamayı güzel paketle, sonra bu ahşap iskeletin içine koy, vidayla falan sabitle, sonra etrafına da koli falan bişeyler sar gönder. ben öyle yapıyorum. bundan sağlamı imkansız zaten.

hatta sadece çıtayı al, al bi testere bi avuç vida, kes kes evde yap oldukça basit.

alta bir kare , üste bir kare, 4 tane de dikine koydun mu bitti gitti.

benim paketleme sistemim şöyle, deli gibi streç filmle sararım herşeyi kat kat, sonra kılıfına koyarım, sonra kasanın etrafını gazete kağıdı vb doldururum sonra kasayı kapatır, tekrar streçle sararım, sonra da koli ile kapatıp kargoya götürüp, 4 tarafına dikkat kırılır yapıştırırım. hiç bir gitarım basım problem yaşamadı bu şekilde

ortaya destek falan attığım da oluyor bazen. akvaryum almıştım internetten o böyle gelmişti o zamandan beri benim sistem böyle :)
0
killerbee
(25.09.21)
üstteki cevaplara katılmakla birlikte illa ben 0 koli alıcam diyosan: www.kolici.com ev taşırken etraftan büyük koli bulamayınca burdan çift oluklulardan söylemiştim, gayet sağlamdı koliler ama bizim kargocular değil koli çelikten kafes yapsan bile kırmayı başarırlar gibime geliyor.
0
10032007
(25.09.21)
(3)

sağlıklı beslenme konulu belgesel önerisi

dali dili havali korna
bu aralar sebze ağırlıklı beslenme tavsiyesi içeren birkaç belgesel izledim. yalnız örneğin son izlediğim "the game changers" bana epeyce manipülatif geldi. bu konuda farklı tezleri derli toplu bir biçimde tartışan, mümkün olduğunca tek yanlılıktan uzak belgeseller var mı önereceğiniz?
bu aralar sebze ağırlıklı beslenme tavsiyesi içeren birkaç belgesel izledim. yalnız örneğin son izlediğim "the game changers" bana epeyce manipülatif geldi. bu konuda farklı tezleri derli toplu bir biçimde tartışan, mümkün olduğunca tek yanlılıktan uzak belgeseller var mı önereceğiniz?
0
dali dili havali korna
(19.09.21)
Bu işler belgesel ile değil okuyarak öğrenilir. Belgesellerin çoğu bir tarafa odaklanıyor. Dediğiniz gibi game changers tabiki manipülatif.
En basiti;
chriskresser.com

Game changers yönetmeninin de vegan protein sektöründe olması komik.
www.google.com

Tavsiyem belgesel değil okuyup araştırmanız.
0
logisticsmanager
(19.09.21)
İzlemedim ama that sugar film biçok insanı etkilemiş gördüğüm kadarıyla.
0
Bruce
(19.09.21)
super size me
food inc
0
ya ben lan neyse
(19.09.21)
(19)

Kral şakir seven var mı?

kaptan maydanoz
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar. Var mı çevrenizde bunu seven?
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar.

Var mı çevrenizde bunu seven?
0
kaptan maydanoz
(09.09.21)
Benim yeğen ciddi ciddi çok seviyor. Hatta levent ünsal'ın ölümünü 8 yaşındaki yeğenimden duymuştum. Kral şakir'de bir karakter seslendiriyomuş (levent ünsal) o öldüğü için yeni sezon çekilmeyecekmiş diye ağlamıştı.
0
catamenia
(09.09.21)
çocuklar seviyor valla etrafta gözlemlediğim, kral şakir rap şarkısını da seviyorlar

youtu.be
0
freebird5406_2
(09.09.21)
Geçen okulun açıldığı gün okulun önünde otobüs bekliyordum. Bir sürü şakirli sırt çantası gördüm.
0
baal
(09.09.21)
şu anda Türk çizgi filmler arasında kral şakir bir numara. rafadan tayfa iki numaradır.
0
co2s2
(09.09.21)
Sinema filmi çekilmişti ve 2.1 milyon kişi izlemişti 2019 sonunda. Tamamen 6-12 yaş arasına hitap eden bir film için korkunç yüksek rakamlar. O günlerde sinemaların önü çocuklu anne babalardan geçmiyordu. Okulca sınıfça gelen tonla çocuk vardı.
0
avatar is back
(09.09.21)
bizim yegen de seviyor, kitaplarini bile aldirdi
0
neverletyougodown
(09.09.21)
çizimleri vs. çok kalitesiz. anca bizde tutar. bu ekibin yaptığı her şey dandik. grafi 2000 den beri.
0
ya ben lan neyse
(09.09.21)
Sevmeyen cocuk gormedim.
0
duptıs
(09.09.21)
Öğretmenim, sevmeyen çocuk görmedim.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.21)
Çocuk değilim, seviyorum.
0
izza
(09.09.21)
sevmeyen çocuk duymadım. seven çocuk duymaman ilginç. çocuklar genellikle çok seviyor. benim oğlan da bayılıyor.

çoğu esprisi güncel ve komik. yani ilk sinema filmindeydi sanırım. bir takas mevzubahis olduğunda "100.000 artı holosko" diye espri yapmışlardı, beş saat gülmüştüm. çocuk da anlamadı neye güldüğümü.

www.instagram.com

yani hangi film bunu espri amacıyla kullanır abi, kaygısızlar'ın çizgi versiyonu gibi.
0
kibritsuyu
(09.09.21)
bodrum’da iki günde en az üç çocukta kral şakirli mayo gördüm. :)
0
violetsky
(09.09.21)
7 yasindaki kuzenim izliyor, ben de bir iki kere onunla izlerken gulmustum.
0
Olric
(09.09.21)
Benim kız olan yeğenim de seviyor. Ondan sebep ben de biraz baktım bazı bölümlerine ama o bıyıklı file bir türlü alışamadım.
O varken kral şakir çok arka planda kalıyor gibi.
0
Erva
(09.09.21)
benim yeğenin de favorisi
0
silver apple
(09.09.21)
ben seviyorum. geceleri canım sıkılmışsa mutlaka açıp izliyorum. gece peşpeşe koyuyorlar.
yaş: 30
0
lesmiserables
(09.09.21)
benim yeğenler de seviyor, bir avm'nin etkinliği vardı tıklım tıklımdı. çocuklar seviyor belli ki.
0
rose parks
(09.09.21)
33 yaşındayım. favori karakterlerim necati ve canan.
0
gman
(09.09.21)
seven herkese saygı duymakla birlikte, karikatürle uzun yıllardır ilgilenen, bunu meslek edinmiş insanlardan çevresi olan biriyim. Erdil Yaşaroğlu karikatürlerini komik bulmam, gördüğümde usulca sayfayı çeviririm. kurbağa ya da patlak göz esprileri beni güldürmez. gülenle küsmem, ama gülen arkadaşım da yok. zevk işte, saygı duyup geçiyorsun.

ama Varol Yaşaroğlu mizahını çocuklar seviyor. aşırı komik değil, ama onlara karikatürü sevdirmeyi başardılar. bu anlamda boşluğu doldurdular. ders verme kaygısı olmadan, onları güldürebilecek esprilerle (doing diye düşmek gibi) iyi bir yer kaptılar. doğru zamanlama her şeydir. günümüz çocukları redkit görmedi, karikatür okumadı. "nasıl ıspanak yemeği sevdim" isimli bir kitaptansa Kral Şakir'in macerasını karikatür ve koca koca yazılarla takip etmek eğlenceli geldi çocuklara. bence olay bu.

ha, belki de kaptan maydonoz, ben ve birkaç kişi yanılıyoruz. belki komik. belki çocuklara uygun. belki çok başarılı. sevene hayırlı olsun.
son olarak, yeğenlere elbette her çıkan seriyi alıyorum. her görüşe saygı duyan, modern biri olmama yardımcı oluyor bu kitaplar. para veriyorum hep.
0
lovemyself
(10.09.21)
(7)

Suyun kartlı olması

rosey
Faturalı değil de kartlı su kullananlarda şu sorun yaşanmıyor mu? . 30 liralık su alıyorsun atıyorum 10 litre, kart 1 lt yedek olarak saklı tutuyor. Su bittiğinde o yedek suyu tekrar yüklüyorsun.Kartın sayacı apartmanın bodrum katında ve duştayken su bitiyor. Yedek 1 litre yi aşağı inip yükleyebilir
Faturalı değil de kartlı su kullananlarda şu sorun yaşanmıyor mu? . 30 liralık su alıyorsun atıyorum 10 litre, kart 1 lt yedek olarak saklı tutuyor. Su bittiğinde o yedek suyu tekrar yüklüyorsun.

Kartın sayacı apartmanın bodrum katında ve duştayken su bitiyor. Yedek 1 litre yi aşağı inip yükleyebilirsiniz ama duştayken nasıl olacak?
Bu şekilde kullananlar bu sorunu nasıl çözüyor.
0
rosey
(09.09.21)
kart meselesi gerçekten çok çirkin bir hadise. genel olarak takip edip, son bir duşluk su bırakmamak gerekiyor.
0
co2s2
(09.09.21)
bu sorunu çözmenin yolu yok. son derece köylü kurnazı bir olay bu sayaç meselesi. su bu. olmazsa olmaz. eskişehir'de var ve yetmezmiş gibi yüzde 60 su zammı geldi.
0
ya ben lan neyse
(09.09.21)
atıyorum 200 lira. büyük büyük alıp sorun yaşamıyorum.
0
psychosocialll
(09.09.21)
bir de pat diye bitmiyor önce azalıyor oradan anlıyorsun zaten. ayrıca evet büyük miktarda almak en mantıklı çözüm
0
anyelios
(09.09.21)
Eskişehir'de kullandim. Bence daha mantıklı sistem. Her faturada dünya vergi yansıyor. Sanki kart olunca vergi seyi bi tik daha düşük gibi geldi bana. Hep ne kadar su harcadığını da görebiliyorsun saatten. Saat de zaten dairenin kapisinda oluyor. Az harcama yapiyorsun ne kadar kaldığını görünce mesela. Daha tutumlu oluyorsun. Ben sevmiştim. Tabi kart yükleme atmsi evin önündeydi. Ondan da olabilir :D
0
westblack
(09.09.21)
Eskişehir'de yüklenen kredi bitmeye başlayınca sayaç ekranında "kredi az" uyarısı çıkıyor. Sayaç bodrumda değil, daire kapısının önünde, eve girip çıkarken kredi az yazısını görünce gidip yükletiyorsun işte, gayet kolay.

Daha tedbirli olanlarımız karttaki krediyi sayaca yükledikten sonra kartı yine dolduruyor, evde öyle tutuyor. Aa bitiyor derken sayaca yükleyip yine dolduruyor, böyle bir döngü.
0
kobuzchu kiz
(09.09.21)
ayda ortalama ne kadar su tüketiyorsan bi tik üstünü belli periyotlarda alacaksın bitti gitti.
3 senedir kullanıyorum bi sikinti yasamadım.
0
all girls dream
(09.09.21)
(13)

Sözlük yazarı olmanın hissettirdiği bir ayrıcalık var mı?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ta 6 sene önce açtığım sözlük hesabı ne hikmetse bugün onaylanmış ve şu an yazar durumundayım. Kayıt olduğum zamanlar önemsiyordum yazar olmayı ama şimdi o kadar önemli gelmiyor. Gündemi sözlükten takip ederim ama yazarlık pek matah gelmiyor. Ummadığım bir anda onaylanması bir değ
Merhaba arkadaşlar,

Ta 6 sene önce açtığım sözlük hesabı ne hikmetse bugün onaylanmış ve şu an yazar durumundayım. Kayıt olduğum zamanlar önemsiyordum yazar olmayı ama şimdi o kadar önemli gelmiyor. Gündemi sözlükten takip ederim ama yazarlık pek matah gelmiyor. Ummadığım bir anda onaylanması bir değişik hissettirdi. Siz ne düşünüyorsunuz? Sevinilecek bir durum mu sizce? Eğer yazarsanız yazarlığınız onaylanınca ne hissettiniz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.08.21)
İnstada 10k takipçim olsa daha ayrıcalıklı hissederdim ekşi bi anlam ifade etmiyor
0
olaylar olaylar
(31.08.21)
15 yıl önce hissettiriyordu. şimdi bahsini açmaya bile değmez, böbürleneni kafamda direkt ezik diye kodlarım hatta.
0
kiyiya vuran dildolar
(31.08.21)
2004-2005 civarı havalıydı
0
freebird5406_2
(31.08.21)
Köpeğimin TikTok hesabı daha havalı geliyor.
0
the she ronin
(31.08.21)
2007'de yazar oldum, olağanüstü geliyordu. okulu uzattığımı unutmuştum. şimdi yine sıradayım ama sırf dursun kenarda diye sıraya girdim. entry yazma amacım yok. mesaj falan atarım lazım olur.
0
ya ben lan neyse
(31.08.21)
Hiç yok bende
0
basond
(31.08.21)
Sebepsiz yere kufur yemek istiyorsan guzel ortam.

5-10 sene once 400 lira falandi hesap, bir degeri vardi.
Simdi aliskanlik olmasa bedava verirdim.

Genel iq cok dusuk.
0
divit
(31.08.21)
2007'den beri yazarım. 2008-2011 top dönemi. şimdi çöp.
0
duyurukullanıcısı
(31.08.21)
2011 öncesi vardı yazar sayısı belliydi şimdiye oranla da çok azdı.
0
monsieur turti
(31.08.21)
Başta bi heyecan oluyor anaa yazar mı olduk la diye sonra geçiyor. Artı eksi verebilme olayını seviyorum bir de açtığım başlık tutarsa okumayı seviyorum onun dışında bir olayı yok ama o kadar bekleyişten sonra yazar olma hissi güzel, beklediğine değmiş oluyor. 6 sene çokmuş ben 2,5 sene beklemişim. Bazıları instagram- Twitter hesabının bio kısmına yazıyor ekşi yazarı olduğunu, bunu garipsiyorum. Cv’ye eklemenin bir tık gerisi.
0
heathen
(31.08.21)
ayrıcalık demeyelim de seviyorum ben sözlüğü. bir yere bir şeyler yazmak iyi geliyor. kimi zaman geyik, kimi zaman gündem, kimi zaman alakasız bir konuda bir makale.

twitter instagram vs. beni çok sarmadı. bir de çoğu normal hayatta tanıdığım insanlara fikrimi anlatmak çok ilgimi çekmiyor. fenomen falan olacağım tanımadığım bir sürü kişiye ulaşacağım desen çok uğraş vermen gerekiyor.

e ne yapacağız o zaman? blog falan açılabilir ama onun için de bir konsept belirleyeceksin, konsept belirlemesen bile bir okuyucu kitlesi kazanman gerekecek vs. ekşi sözlük ise kısa yol bu konuda yani. deşarj noktası benim için.



he hissettirdiği bir şey var mı ? sözlükle alakası olmayan insanlar hala bir garipsiyor bir şekilde sözlük yazarı olduğumu duyunca. insanların kafasında ufaktan da olsa herkesin yazar olamadığı yer fikri var. ama dediğim gibi bunlar azınlık.


benim yazarlığımın onaylanması çok kısa sürdüğü için çok da bir şey hissetmemiştim açıkçası. torpil falan değil bu arada. sözlüğün eski alım sistemiyle alakalı. önceden sözlüğe kayıt tarihiniz önemliydi. benim de okumak için açtığım bu hesabım vardı. sürekli okurdum ama hiç yazar olsam mı dememiştim. sonrasında yazar olayım dedim. 10 entryi tamamlayınca ve kayıt tarihim diğer sıradakilere göre çok eski olunca muhtemelen direkt sıranın en üstüne yerleştim. çok fazla beklemeden de yazar oldum. bu süre hatırladığım kadarıyla çok kısaydı. bugün 10 entryi tamamlayıp yarın yazar oldum gibi bir şeydi galiba. o yüzden çok da heyecan yaşamamıştım açıkçası ama ilk başlarda yazdıklarıma çok dikkat ediyordum. hem dil bilgisi açısından. hem de çok emin olmadığım konularda yazmama açısından. her an fularlı bir ekşici gelip ayar verecekmiş gibi geliyordu ki o dönemin ayarları şimdikilerden çok daha iyiydi. atıyorum bir şeyle alakalı yarım yamalak bir bilgi yazdınız, altına bir fularlı gelip paragraf paragraf işin doğrusunu anlatır sizi itin götüne hiç küfür etmeden sokardı. şimdi koy götüne aklıma ne gelirse yazıyorum ehehe :) zaten spesifik konular hariç öyle dolu dolu pek bir yazar da kalmadı.

ne çok yazdım yahu.
0
syozkn
(01.09.21)
2006'da onaylanmıştı yazarlığım, sevinmiştim o zaman. entry'lerin bir adabı, yazarların iyi kötü fikirleri, bilgileri oluyordu yazdıkları başlıklar hakkında. sonra hızlı bir düşüşe geçti sözlük. trollük çıktı. entry'ler tanım olmaktan, bilgi içermekten uzaklaştı. sözlüğün de pek bir itibarı kalmadı. dolayısıyla artık ayrıcalık falan da hissettirmiyor. yıllardır doğru düzgün girmiyorum bile sözlüğe.
0
treize
(01.09.21)
ayricaliklik bir sey yok. simdi yine nostaljik dedeler gibi olacagim ama sozluk ilk acildigi zamanlarda guzel bir yerdi bence (ben 2001 girisliydim, 2006'ya kadar falan aktif kullandim, sonra tum entrylerimi sildim ama hesabim duruyor, kullanmiyorum). bir avuc yazar, cogumuz birbirimizi tanirdik, zirveler yapar bulusurduk. yaptigin guzel bir espriyi ertesi gun rastgele insanlardan duyabilirdin. benzeri bir ortam turkce internette kesinlikle yoktu. bence o zaman bir tatliligi vardi. hissettirdigi bir ayricalik yoktu bence ama ne bileyim, turunun tek ornegi bir mecra olarak guzel bir tecrubeydi. ben yaslandim ondan mi bilmiyorum ama artik hic oyle bir yermis gibi gelmiyor bana.
0
robokot
(01.09.21)
(5)

erdoğanın teni çok yumuşak görünmüyor mu?

avatar is back
https://pbs.twimg.com/media/E99z5x6XsAIBHaW?format=jpg&name=4096x4096şunu yakınlaştırıp ellerine ve yüzüne bakarsanız anlarsınız. makyaj değil de ayrı bişey var. sürekli bakım kremi sürmekten ve nemlendirmesinden mi kaynaklı? sadece beslenmeyle alakası var mıdır?
pbs.twimg.com

şunu yakınlaştırıp ellerine ve yüzüne bakarsanız anlarsınız. makyaj değil de ayrı bişey var. sürekli bakım kremi sürmekten ve nemlendirmesinden mi kaynaklı? sadece beslenmeyle alakası var mıdır?
0
avatar is back
(30.08.21)
Bence yeni tras olmus erkek yuzu bu. Losyon vs surunce boyle olur ki
0
nax
(30.08.21)
ışıktan.
0
ya ben lan neyse
(30.08.21)
Maskenin izi var bu yüzden fotoşok yok bence.
İyi beslenme+sinekkaydı traş+ışık olduğunu düşünüyorum.
0
megalomaniac
(30.08.21)
@ megalomaniac dediklerine ek makyaj da yapıyorlar. Bir kere gençlerle buluşma mı ne yapmıştı kaşlarını çok kötü doldurmuşlardı, sonra da bir daha yapmadılar o makyajı. Saçlarını vs boyuyor zaten. Botoks da yaptırıyordur.
0
Hallegadola
(30.08.21)
bunların dışında twitterda kanser olduğuna dair haberler dönüyor. ilgisi var mı bilmiyorum. bence asparagas.
0
mikahakkinen
(31.08.21)
(8)

Kimsenin devlet işleyişi ve türkçe bilmemesi

goklerdengelenkarar
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum. Bunun
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum.

Bunun x kurum, y kurum ile alakası yok. Bakanlık, müdürlük, x partili belediye, y partili belediye fark etmiyor (liyakate dayalı personel alınmıyor diyecekler için söylüyorum).

Canım sıkılıyor bu duruma. Peki yurtdışı tecrübesi olanlara soruyorum, oralarda da kalite bu kadar düşük mü?
0
goklerdengelenkarar
(29.08.21)
değil.
böyle dediğim için sallamış gibi olacak ama değil yani.
0
passion rules the game
(29.08.21)
değil tabiiki.

bu arada bonus bilgi türkiyeden yurt dışına giden müşavirlerin yabancı dil bilme şartı da kaldırıldı yakın zamanda :D
www.gazeteduvar.com.tr

türkiyede 0 dille hayata devam edebilirsiniz. teşekkürler.
0
jimjim
(29.08.21)
Her ulkenin asiri antika ve kullanissiz burokratik adetleri ve dilleri var. Bazilari Turkiye kadar kotu olmayabilir ama direkt "degil" demek yanlis.
0
hot potato
(29.08.21)
Bazı ülkeler çok daha vasat durumda, üzülme.
Hangi kurumlarda sorun yaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben bişey yapmaya çalıştığımda genelde olabildiğince yardım etmeye çalışan, gereğinden fazla açıklama yapan insanlara denk geliyorum.
Üniversitelerden bahsediyorsanız orada henüz iyi memura denk gelmedim:)
0
megalomaniac
(29.08.21)
geçen bir mahkeme kağıdı gördüm. adam neredeyse her üç kelimeden sonra virgül koymuş. yersiz hem de. virgülün kullanımı bellidir. savcısından katibine çoğu aynı.

lgs'de noktalama ve yazımdan birer soru geliyor. geçen sene o da yoktu. ayt tyt dediğin benzer. eğitimi verilmiyor. ölçmelerde ağırlıkları çok çok az. öğretmenim oradan biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(29.08.21)
Valla değil diyen tam olarak hangi ülkelerden bahsediyor bilemiyorum ama ben bizim kurumlara çok rahmet okudum yurtdışındayken. Çek konsolosluğuna vize başvurusu yaparken delirmiştim. Ülkeye taşındım, banka hesabı açtım, banka kartımı bir değil iki kez Türkiye'ye gönderdiler. Her seferinde Çek adresimi vermeme rağmen. En son adrese göndermeyi beceremeyince o ilde bulunan bankadan alın dediler de 1.5 ay sonra karta ulaşabildim. Almanya'da banka hesabı açmak için tam 45 dk yalvardım, ancak öyle açtılar. Sonra kartı ve internet şubesini kullanabilmem için 5 ayrı posta göndereceklerini söylediler. Meğer internet şifresi, kullanıcı adı, kart şifresi, kartın kendisi falan hep ayrı ayrı geliyormuş. En son kartı kullanmayı başarınca internet bankacılığının peşine düşmedim artık, zaten postalardan biri gelmedi.

Yine Almanya'da arkadaşıma ev tutmak için banka hesabına ihtiyacı olduğunu söylediler, banka da kalıcı ev adresi istediği için loop'a girdi durum. Aynı şeyi Fransa'da doktoraya başlayan arkadaşıma yaptılar. En son kızcağızın hocası kendi evine kaydettirdi de banka hesabı açıp, ev tutabildi. Bu sonuncu kişinin bir de AB vatandaşlığı vardı.

Vize uzatmaya gidersin, ayrı uğraştırır. Bankası ayrı, kayıt büroları ayrı. Bizde muhteşem demiyorum da bu sadece bizde kötü değil.
0
evrim halkasi
(29.08.21)
Bürokrasi işleri mantıkla ilişkisini kesmiş durumda, birçok arkadaşım Avrupa ülkelerinde de benzer sıkıntıları yaşadılar. Güncel bir elektronik platform ve veri tabanı ile bir şeyler çok kolay çözülebilecekmiş ama bu konuya gerekli ilgi yokmuş gibi geliyor bana.
0
laputa
(29.08.21)
Yurtdisinda bana gelen resmi belgelerin cogunlu standart hale getirilmis yazilar. Adam ayni mektubu herkese yolluyor, sadece isim adres, varsa rakamlar degisiyor.

Devletin isleyisini bilmeyen memurlar benim de cok karsilastigim bir problem disarida, adam sana papagan gibi internete bak orada yaziyor diyor, ya da link yolluyor yolladigi link bile calismiyor. Yaw orada yok diyorsun cevap vermiyor, veremiyor. Devlet kademeleri bir suru ise yaramayan adam dolu. Bir suru vasifsiz adama masa/sandalye vermisler fazla ses cikartmadan oturup emeklilik bekliyorlar.

Bu tarz sikintilar yurtdisinda yok demek utopik, uzun sureler disarida yasamadan bunlari gormeniz imkansiz zaten.

Yurtdisinda kesinlikle daha az olan sey burokraside rusvet. Alt kademelerde yok denecek kadar az, irtifa yukseldikce arttigina eminim ama ortalama bir vatandasin gorebilecegi seviyede degil.
0
cooperr
(29.08.21)
(10)

gurbetçi akrabalarınız, eş-dostunuz ne iş yapıyor?

avatar is back
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda? benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var. sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda?

benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var.

sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
0
avatar is back
(28.08.21)
Biri bira fabrikasında müdür. Biri hemşire. Daha büyükler (dedemin kardeşleri) işçi emeklisi. Çocukları işçi değil.
0
dissendium
(28.08.21)
Kuzenim kendine erkek kuaförü açtı.

Arkadaşım kurye.
0
makarnacanavari
(28.08.21)
yolda görsem tanımayacağım amcaoğulları fransa'da inşaat işi yapıyormuş. müteahhitlik gibi. biri inş. mühendisi. orada doğmuşlar.

edit: teyze oğulları olacaktı.
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Aa Fransa’ya işçi olarak giden babamın kuzenleri var. Orada doğan çocukları da okullar okudu psikolog falan oldular. Bir arkadaşım Malta’da grafik tasarımcı olarak gitti. Ben de daha fazla Afgan, Suriyeli gelmesi ile birlikte her şeyimizi satıp Almanya’ya meyhane açmaya mı gitsek diye düşünüyorum :)
0
makarnacanavari
(28.08.21)
Avrupa denmez belki ama bir saat kadar önce kendi arkadaşlarıyla Moskova da bulunan aktabamla konuştum. Granit/mermer temelli dış cephe işinde çalışıyorlar.
3 aylığına gitti ama şimdi de kendisine oturum izni almayı teklif ettiklerini söylüyordu. Sonrasında vatandaşlığa kadar uzayabiliyormuş süreç.
0
Erva
(28.08.21)
Almanya’da akrabalarım var. Dayım tır şöförü yengem emekli hemşire. Annemin amcasının oğlu ve eşi düğün salonu işletiyor.
0
Hallegadola
(29.08.21)
kuzenim evlenip gitti viyana'ya. kocası türklerin ağırlıklı olduğu bir şirkette çalışıyor, kuzenim de türk mahallesinde sadece türklerin çocuklarını gönderdiği muhafazakar bir anaokulu açtı ve iki türk arkadaşıyla o anaokulunu işletiyor.
0
vestasy
(29.08.21)
Ben kendim satin alma müdürüyum.
Bir akrabam fabrikada işçi.
Bir akrabam böyle anahtar vs yapan bir dükkanda çalışıyordu.

Kendi arkadaşlarımdan çoğu beyaz yaka.
Inşaatta çalışan da bir tanıdık var.
0
logisticsmanager
(29.08.21)
Ben almanyada 3. Kusak oluyorum ve makinistim almanya devlet demiryolarinda. Benim peder ise ögretmen, 2. Kusak da cok Nadir Olaf birsey
0
samiabi19
(29.08.21)
Halam 2000'lerin başında gitti eş kontenjanından. Enişte BMW fabrikasında çalışıyordu, sonra yedek parçacıya geçti. Halam da temizliğe gidiyor ev için kredi falan çektikten sonra.

Amcam da eş kontenjanından gitti, eşi kuaför. Kendisi de McDonald's'da çalışıyor.
0
chicha_v2
(29.08.21)
(6)

Maaşınız Arttıkça Enflasyondan Daha Mı Az Etkilenirsiniz?

depresif çocuk
Ekonomiden anlamam ama basitçe düşününce diyelim ki;A kişisi: 20.000 tl maaşı varB kişisi: 4000 tl maaşı varEnflasyonun %30 olduğu yerde bu iki kişi %20 oranında zam alsın (Türkiye gerçeği). A kişisinin maaşı 4000 lira artarken B kişisinin maaşı 800 lira artacak. 4000 liralık artış ile enflasyonun g
Ekonomiden anlamam ama basitçe düşününce diyelim ki;

A kişisi: 20.000 tl maaşı var

B kişisi: 4000 tl maaşı var

Enflasyonun %30 olduğu yerde bu iki kişi %20 oranında zam alsın (Türkiye gerçeği). A kişisinin maaşı 4000 lira artarken B kişisinin maaşı 800 lira artacak. 4000 liralık artış ile enflasyonun getirdiği ilave masraflar karşılanır ve üzerine biraz da para kalır diye düşünüyorum. Ama 800 liralık zam, artan masraflar ile eriyip gidecek ve elde ilave bir şey kalmayacak.

Çürütün bu tezi.
0
depresif çocuk
(28.08.21)
Temel ihtiyaclar acisindan tabii ki evet. Ekstrem bir ornek olarak 1 milyon lira maasin oldugunu dusun. Senelerce zam almasan bile temel ihtiyaclarini her zaman karsilayabilirsin. Maasi 4000 lira olan biri 2 sene sonra karsilayamaz hale gelir.

Iki senaryoda da her sene alim gucun duser sınırsız seyler alabilecegin bir evrende.

Soyle de bakilabilir: 20000tl maas alan kisi enflasyonun altinda zam almaya devam ettigi surece seneler icinde alim gucu 4000 lira maas alan kisininkine dusecektir her sene aslinda maas "indirimi" aldigi icin. Sadece biraz daha uzun surer.
0
robokot
(28.08.21)
Harcamaları bire bir aynı, aynı ürünleri tüketiyor bu 2 kişi diye düşünürsen elinde kalan paranın miktarı daha fazla olduğu için bu yanılgıya düşüyorsun.

Örneğin her 2 kişinin de tüm aylık masrafları 3500 tl. 4000 alan kenara 500 atıyor diğeri 16.500

%30 enflasyonla 3500 tl lik harcama paketi 4550 tl oldu, %20 zam alan 4k maaşlı kişi artık kenara 250 tl atabiliyor. 20k maaş alansa 19.450 tl.

Bu mantıkla elinde kalan daha çok gibi görünüyor ama değil. Çünkü enflasyon öncesi o kenara ayırdığı 16.500 tl, %30 enflasyonlu haldeki 21.450 tl'ye denk düşüyor. Yani 20k maaş alan kişi 2000 tl zararda her ay.

Paranın kağıt olarak bir değeri yoktur. Alım gücü düştükten sonra miktar olarak ne kadar elinde kaldığının bir önemi yok o yüzden.

Her ay 16.500 tl kenara koyup 10 ayda 165k değerinde bir ev alıyordu diyelim. %30 enflasyon sonrası o evin fiyatı minimum 214.500 tl oldu. %20 zam sonrası kenara 19.450 tl koyabilen bu kişi, aynı evi alabilmek için artık 11 ay biriktirmek zorunda. Enflasyon öncesine göre 2950 tl daha fazla biriktiriyor gibi görünse de 1 ay daha fazla çalışmak zorunda artık. Enflasyonun %10 altında zam bu kişiye 1 aya mal oldu.
0
materyalist imam
(28.08.21)
Açıklanan enflasyon oranı genelde fiyatı en az değişen, en ucuz, temel ihtiyaç malzemeleri üzerinden hesaplanıyor. %30 enflasyon olan yerde, 20k maaş alan insanın harcadığı tenis raketi, tenis kortu kirası ve tenis hocası ücreti %30'dan daha fazla fiyat/ücret artışına gidiyor.

Ek olarak ithal edilen ürünlerde kur nedeniyle gerçekleşen fiyat artışı, açıklanan eflasyonun çok üzerinde kalıyor.
0
archmage mahmut
(28.08.21)
enflasyon, pahalilik vb her seyden bagimsiz olarak aldigin maasin yuksek olmasi her halukarda avantajlidir.

hani diyorlar ya len norvec cok pahali cok para kazansan ne farkeder diye. o is oyle olmuyor. adam oranin fakiri ama alim gucu cok yuksek gene araba, elektronik, giyim vs vs konusunda. tamam kavun karpuz pahali olabilir ama bir insan gelirinin buyuk kismini genellikle gidaya degil tasit ev ve elektronik cihazlara harcar.

yani maasin yuksekse enflasyondan da daha az yara alirsin cunku tolore edebilir gucun var gene.

yine yukarida yazilan enflasyondan oturu biriktirdigin para artar ama degeri azalir dusuncesi de cok gercekci degil. cunku insanlar her zaman gercek enflasyon degerinden daha az zam alirlar.
0
bana kedicik derdi
(28.08.21)
hayır. belki adam 40.000 alıyor ama 40 çocuğa burs veriyor. geliri enflasyondan daha az arttıysa kayıptadır.
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Hergün 2.5 liradan bir ekmek yersek kişi başı ayda 75 lira mutfak giderimiz olur ve enflasyon bizi etkilemez :)))

Şaka bir yana enflasyon denen şey bir genellemedir. Ve ülkemizde asgari ücretliler ülkenin çılgın miktarda bir nüfusunu oluşturduğu için onların tüketimini yaptığı ürünlerin fiyatları piyasadaki aktörlerin ve miktarların çokluğu sebebiyle daha küçük talep gören ürünlere göre rekabet koşulları dolayısıyla daha yavaş zamlanır.

Dolayısıyla niş tüketim ürünlerini talep eden kitlenin hissettiği enflasyon asgari ücretlinin hissettiği enflasyonun 2 katı bile olabilir. Ama tam tersi olamaz.

Herkes sadece ekmek tüketse aynı etkilenirler tabii ama iyi para kazanan da bi tık daha niş tüketim yapıyor işte.
0
armagan abanuz
(28.08.21)
(6)

bir beldenin hangi ilçeye bağlı olduğunu öğrenme

dali dili havali korna
bunu hangi resmi site üzerinden yapabiliriz? google aramasında denizkent için gönen sonucu da çıkıyor biga da.
bunu hangi resmi site üzerinden yapabiliriz? google aramasında denizkent için gönen sonucu da çıkıyor biga da.
0
dali dili havali korna
(26.08.21)
her yerleşim biriminde olacak bir kamu kurumunun telefon numarasını sorun google'a, 266 ile başlıyorsa balıkesir, 286 ile başlıyorsa çanakkale'ye bağlıdır.
0
gkhncnzdgn
(26.08.21)
kaymakamlıkların sitelerinde "mahalli idareler" bölümünde yazar. ama bazıları sitelerini güncel tutmuyor.
0
ya ben lan neyse
(26.08.21)
Gönen'e bağlı mahalledir. Balıkesir büyükşehir olduğu için belde olamaz. Biga'ya bağlı beldelerin seçim sonuçlarında da denizkent yok şimdi baktım. Gönem denizkent mahallesi var google'da. Orası muhtemelen
0
nundu
(26.08.21)
denizkent gönen'e bağlı. ancak denizkent olarak geçmiyor adı. alibey cunda gibi karışıklık var. altay-denizkent olarak geçiyor.
0
Whily
(26.08.21)
parsel sorgu ekranından da deneyebilirsiniz belki.
0
orient blue
(26.08.21)
Ptt posta kodu ya da turknet altyapı sorgu ekranından olabilir
0
hoot
(26.08.21)
(6)

İlkokullarda mavi önlük yok mu artık?

goklerdengelenkarar
Devlet okullarını soruyorum. Üniforma ya da sivil kıyafet mi var?
Devlet okullarını soruyorum. Üniforma ya da sivil kıyafet mi var?
0
goklerdengelenkarar
(24.08.21)
evet üniforma ya da sivil kıyafet. veli top.da karar veriliyor.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
Yazık ya. Çok üzüldüm o zaman. Çocukların nadir eşitleneceği tek ortam da yok olmuş desenize.
0
🌸goklerdengelenkarar
(24.08.21)
hayır var 4 yıldır öğretmenim, köy okullarında mavi ve kırmızı önlüğe devam :)
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(24.08.21)
yönetmelikte şöyle yazıyor:

Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz. Ancak, okul yönetimi ve okul-aile birliğinin koordinatörlüğünde, 4 üncü maddede yer alan sınırlamalara aykırı olmamak kaydıyla, velilerin yüzde ellisinden fazlasının muvafakati alınarak ilgili eğitim-öğretim yılı için okul kıyafeti veya kıyafetleri belirlenebilir. Bu fıkranın uygulanmasına dair usûl ve esaslar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yönerge ile belirlenir
0
ya ben lan neyse
(25.08.21)
Kırmızı önlük hiç duymamıştım. Mavi ya da kırmızı mı seçiliyor yoksa erkekler mavi kızlar kırmızı gibi bir cinsiyet dağılımı mı var
0
stratejisizsiniz
(25.08.21)
Kırmızı önlük ana sınıfı için
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(25.08.21)
(17)

Uyurken diş sıkmak - Anket

IncredibleMau
Uyurken diş sıkma yoğunluğuna 5 üzerinden kaç puan verirsiniz? 0 - sıkmıyorum, çenem rahat.5 - çok sıkıyorum, gıcırdıyor.Gün içinde diş sıkıyor musunuz farkında olmadan? Evet ya da hayır. Evetse eğer yoğunluğu nedir?
Uyurken diş sıkma yoğunluğuna 5 üzerinden kaç puan verirsiniz?
0 - sıkmıyorum, çenem rahat.
5 - çok sıkıyorum, gıcırdıyor.

Gün içinde diş sıkıyor musunuz farkında olmadan? Evet ya da hayır. Evetse eğer yoğunluğu nedir?
0
IncredibleMau
(24.08.21)
0.
Gün içinde de sıkmıyorum.

Hafif alakasız ama hayatım boyunca 5-6 kez dişlerimin unufak olduğu kırıldığı rüyalar gördüm.
0
pispinti
(24.08.21)
kullandığım ilaç yapıyor. bazen gün içinde fark ediyorum 3.

uyurken her zaman olmuyor. 3-4.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
5
Evet. Delicesine sıkıyorum. Gece de kendi dişimin sesine uyanıyorum. Çocukluğumdan beri böyle.
0
suicides underground
(24.08.21)
3 veririm sanırım. bazen sabahları sıkmaktan biraz ağrıdığını hissederek kalkıyorum.
0
veritaslibertas
(24.08.21)
5
0
roket adam
(24.08.21)
0
0
scholes
(24.08.21)
0
0
sutlu nescafe
(24.08.21)
5. insanlar aynı odada yatamıyorlar, çok rahatsız ediyormuşum.
0
rose parks
(24.08.21)
0-1 arası
0
Biven
(24.08.21)
5
bunun için dişlik yaptırdım. takınca midemi bulandırıyor. kullanamıyorum. sorunu nasıl çözeceğim bilmiyorum. çok iğrenç bir durum. yüzüm, başım, çenem hep ağrıyor. bu diş sıkma olayı yüzünden.
0
draconas
(24.08.21)
3
Bazı sabahlar çenem ağrıyor öyle anlıyorum bir de dişlerimde aşınma olmuş. Gece plağım var, kullanmıyordum ama başlayacağım yine. Bir de çene botoksu yaptıracağım önümüzdeki ay.
0
somethinginthewayshemoves
(24.08.21)
Uyurken bazen fark ediyorum ama genelde hep sıkıyor muyum bilmiyorum o yüzden bi şey demeyeyim.

Ama günlük hayatta hemen her an sıkıyorum, hatta duyuruyu okurken de sıktığımı fark ettim. Ayrıca stresliyken dilimin kenarını kemiriyorum daha da kötüsü. Bununla ilgili doktora gitmeyi düşünüyorum.

Uyku plağı aldım seneler önce bi kere ama çok konforsuz geldiği için gece uyanıp çıkartıp uyumaya devam ediyordum farkında olmadan.
0
nundu
(24.08.21)
dönem dönem 5 dönem denem 0. köpek dişlerimin uçlarını fena şekilde yonttum gıcırdatmaktan
0
alkandor9449
(24.08.21)
4-5 diyeyim
gün içinde çok sık farkediyorum gece de gıcırdatma oluyormuş bir kere botoks denedim çok yaramadı ilk etapta ikinciye gitmedim
0
ala09
(24.08.21)
5- Dişimle beraber çenem boynum ve omuzlarım bile kasılı oluyor çoğunlukla. Kendime hatırlatıp gevşetmeye çalışsam bile başaramıyorum.

Gün içinde de fark ettiğim oluyor o nispeten daha az 3-4
0
eatpraylaw
(24.08.21)
Stresli, kaygılı, depresyondayken 5 normal zamanlarda 2
0
Josephine.
(24.08.21)
yapiyormusum bunu, dis doktoru farketti. ben farkinda degilim.
0
camussar
(24.08.21)
(6)

Öğretmen maaşı

nuisance
Öğretmenlerin kıdemi ek dersi v.s. olunca net maaşlarını anlayamıyorum.mesela yeni zamlı haliyle; İstanbulda çalışan 10 yıllık 2 çocuklu bir lise öğretmeni ek dersler nöbet v.s. ayda net eline kaç lira geçer?
Öğretmenlerin kıdemi ek dersi v.s. olunca net maaşlarını anlayamıyorum.

mesela yeni zamlı haliyle; İstanbulda çalışan 10 yıllık 2 çocuklu bir lise öğretmeni ek dersler nöbet v.s. ayda net eline kaç lira geçer?
0
nuisance
(24.08.21)
şurdan: www.memurlar.net

özet: 20 saat derse girerse 6000 falan

bunun dışında

haftada 20 saat ders ve 1 gün nöbet tutsa

20-15= 5 saatlik ek ders
20*0,1=2 saat planlama
1 günlük nöbet=2 saat nöbet ücreti
rehberlik yaptığı sınıf/kulüp varsa 1 saat onun ücreti

haftada toplam 10 saatlik ek ders ücreti alır. 18-20 lira civarı ek ders ücreti. haftada 180-200 lira maaşına eklenir.

dyk kurslarının 1 saati 2 ek ders sayılır.

yüksek lisan ve doktora yaptıysa ek ders ücreti fazla ödenir. (sanırım sırasıyla yüzde 7 ve 20)

engelli öğrenciye özel ders veriyorsa her saat için yüzde 25 artırımlı ek ders alır.

akşam ve hafta sonu ek dersleri artırımlı ödenir. (sanırım yüzde 25)

sınavlarda gözetmenlik yaparsa (bunun çıkması biraz zor) 150-200 lira alır.

eylül ayında 1350 lira ödenek alır.

1 gün rapor alırsa o günkü dersi kadar ek dersten olur.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
Ek ders ayrı hesaplanır.
Bahsettiğiniz öğretmen aşağı yukarı artı eksi 5800-900 civarı alır. Çocuk yaşları, sendika üyeliği, bes, gelir matrahı vs bir çok değişken mevcut. Ben ortalama bir hesap çıkardım.

Ek ders ve nöbetler, girdiği ders sayısına, tuttuğu nöbete, kursu olup olmamasına göre ayrı şekilde hesaplanır. Net sayılar varsa yaklaşık sonucu www.ozkansoft.com bu linkten hesaplayabilirsiniz.
0
epitaf
(24.08.21)
Anacağım 35 yıllık öğretmen, 5-7 arası alıyor. Ek dersti sıvan görevleriydi falan derken değişiyor. Detayları çok bilmiyorum.

Ben 1 yıllık mühendisim, 6-7 arası alıyorum çok saçma :( Bu kadar dengesizlik olmamalıydı sanki.
0
ananiyimioguz
(24.08.21)
Uzman öğretmen vs. gibi değişkenler de mevcut. Hatta eşi çalışmıyorsa eş yardımı da ekleniyor.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.21)
Tesekkurler, ben bi sekilde ek ders fln 9-10a getirebilir diye dusunuyordum ama anlasilan ozel ders vs yoksa imkansizmis bu rakamlar
0
🌸nuisance
(24.08.21)
fikox
(24.08.21)
(23)

İş olan günler kaçta yatıp kaçta kalkıyorsunuz?

hayaletimsi
Kaçta yatıyorsunuz?Kaçta kalkıyorsunuz?Mesai başlangıç saatiniz nedir?Evden kaçta çıkıyorsunuz?Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Kaçta yatıyorsunuz?
Kaçta kalkıyorsunuz?
Mesai başlangıç saatiniz nedir?
Evden kaçta çıkıyorsunuz?
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
0
hayaletimsi
(23.08.21)
12-2 arası yatıyorum, 8.30-8.50 gibi kalkıyorum.
Mesai esnek ama 9 diyelim.
yataktan çıkıp yüzümü yıkayıp masaya oturuyorum.
genelde yetiyor gün içinde uyumuyorum hiç.
0
jelly bear
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz?
ertesi gün işe gideceksem 11-12 gibi yatarım, evden çalışacağım gün 2 gibi.

Kaçta kalkıyorsunuz?
ofis için: 4:45'te kalkıyorum. evden ise 7:30

Mesai başlangıç saatiniz nedir?
8:00

Evden kaçta çıkıyorsunuz?
5:30

Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Evet. Çünkü haftada 1 gün ofis.
0
himmet dayi
(23.08.21)
ayy anket en sevdiğim :d

Kaçta yatıyorsunuz? 12-1 bazen 2-3
Kaçta kalkıyorsunuz? 8
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9.30
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 9
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? yes sir
0
kimberly
(23.08.21)
12-1 gibi yatıyorum.
7.15'te kalkıyorum.
evden 8 gibi çıkıyorum.
mesai 10da başlıyor.
erken kalktığımda 24 saat uyumuş bile olsam uyku yetmiyor.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(23.08.21)
00:00
08:30
09:00
remote
evet
0
nibba
(23.08.21)
23.00-24.00 gibi yatıp 08.45 gibi kalkıyorum. Mesai 09.30’da. Uyku bana hiçbir zaman yetmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 2
Kaçta kalkıyorsunuz? 8:45
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9
Evden kaçta çıkıyorsunuz? n/a
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? hayir
0
hot potato
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 12-2 arası değişiyor.
Kaçta kalkıyorsunuz? 7:15-7:30 arası
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 8:40
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Değişir. 12'de yatarsam evet ama dün 1:30 gibi yattim 5:30 saat uyudum uykum geldi yani işte.
0
logisticsmanager
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 11-12
Kaçta kalkıyorsunuz? 7
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 7.15
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Pek sayılmaz, 2 yaşında bebe var
0
snd88
(24.08.21)
* Genellikle 12'den sonra.
* 9'dan önce kalkmam nadirdir. Zaten alarm ile uyanırsam acayip mutsuz oluyorum.
* Resmi olarak 9-10 ama kişiden kişiye göre değişiyor.
* Çıkmıyorum, remote.
* Kendi kendime uyanırsam yetiyor. Aksi halde öğleden sonra 3 gibi pilim bitiyor.
0
yürümeyin
(24.08.21)
- Kaçta yatıyorsunuz?
23.00 ile 00.00 arası. Bazen sarkıyor.

- Kaçta kalkıyorsunuz?
Sabah kimin aldığına bağlı olarak sabah 6 ile 6.30 civarı.

- Mesai başlangıç saatiniz nedir?
8.00

- Evden kaçta çıkıyorsunuz?
Kimin aldığına bağlı. Geçtiğimiz haftada 7'de çıkıyordum. Bu hafta 6.40.

- Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Psikolojime bağlı sanırsam. Keyfim yerindeyse yetiyor, değilse yetmiyor.
0
put it in your appropriate place
(24.08.21)
00.30
07.15
08.00
07.40
Evet.
0
pispinti
(24.08.21)
yatış 11 gibi. çoluk çocuk rahat verse 10'da yatarım. erkenden uyumayı seviyorum.
6'da kalkış
7:20 evden çıkış
45-60dk bisiklet turu
8:30 iş başı
uyku tam yetmiyor gibi. 10'da yatabilsem süper olacak.
0
lazpalle
(24.08.21)
Ben:
22.30-23 arası yatıyorum.
7 de kalkıyorum
mesaim 9 da ama evden çalışıyorum.
uyku yetiyor.

Eşim:
22.30- 23 arası yatıyor.
6 da kalkıyor.
Mesaisi 8 de , 6.40 da evden çıkıyor.
uykusu yetmiyor.
0
zimbirik
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 23:30-24:00
Kaçta kalkıyorsunuz?06:15
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8:15
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 6:50
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?

yetmiyor bazen yolda uyuyorum bazen evden çalışıyorum o zaman 8 de kalkıyorum böylelikle dengeliyorum.
0
xdenizx
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? "1-5 arasi "
Kaçta kalkıyorsunuz? "7-8 arasi"
Mesai başlangıç saatiniz nedir? "9:30 gibi"
Evden kaçta çıkıyorsunuz? "8:30 gibi"
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? "genellikle evet"
0
sweetoffice
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 12-1
Kaçta kalkıyorsunuz? 6-6:30
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 7:05
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? asla
0
birmilyonunvarmi
(24.08.21)
8.50'de kalkıyorum. 1-2 gibi yatıyorum. evden çalışıyorum. uyku yetiyor.
0
roket adam
(24.08.21)
iş günü 12-2 yatış, 6-7 kalkış. işten dönünce 2 saat uyuyorum.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
12-12:30 gibi yatıyorum.
06:10 da kalkış. uyku iç yetmiyor
0
gazozailacatmauzmani
(24.08.21)
Ofise gideceğim gün 1-2 de yatıp sabah 6:50 de kalkıyorum.

Evden çalışacağım gün 1-2 de yatıp 8 de kalkıyorum.
0
robin one persie
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz?

23-01 arası. Nadiren dışına çıkıyorum. Genelde 00.30 falan ama

Kaçta kalkıyorsunuz?

8.00

Mesai başlangıç saatiniz nedir?

9

Evden kaçta çıkıyorsunuz?

8.45

Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?

Ehh ama ben hep üşengeç ve uykulu biriyim..
0
nundu
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 1’den önce mümkün olmuyor.
Kaçta kalkıyorsunuz? 08.20’de alarm çalıyor ve uyanıyorum.
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 09.00
Evden kaçta çıkıyorsunuz? Evden çalışıyorum.
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Hayır malesef yetmiyor, hayatımda hiç yettiğini de hatırlamıyorum.
0
hrvl
(24.08.21)
(7)

turkiye'de dolar ile maas aliyorum. yillik % kac maas artisi isteyeyim

mhmtt
1. yilim dolacak gelecek ay. maas artisi gorusecegim. % kac istesem bilemedim.. %10 uygun olur mu?
1. yilim dolacak gelecek ay. maas artisi gorusecegim. % kac istesem bilemedim.. %10 uygun olur mu?
0
mhmtt
(23.08.21)
geçen yılla aynı nitelik ve nicelikte bir işse abd enflasyonu kadar zam maaşının değer kaybıdır.
0
ya ben lan neyse
(23.08.21)
@ya ben lan neyse, tesekkurler ama

gecen yil girdigim kur ile dolar kuru ayni seviyede nerdeyse, ama gecen yila gore turkiyede yasam cok daha pahali oldu. o yuzden abd enflasyonundan daha fazla almaliyim diye dusundum. bu sekilde de soylemeyi dusunuyorum.
0
🌸mhmtt
(23.08.21)
Kurumsal bir firmada çalıştığını varsayarak, firmaların belirli zam dönemleri ve oranları vardır. Öyle 1. yılım doldu diye zam talep edilmez.

Kurumsal firmada çalışmıyorsan ve direk patronla konuşuyorsan alacağın cevabı az-çok tahmin ederek davran.
0
catamenia
(23.08.21)
%10 uygun.

Hocam ben baya bi süre yurtdışına çalıştım, enflasyon konseptini anlatamıyorsun. Dolar kuru hesabıyla falan uzun uzun anlatsan bile resmi rakam yok, adamın niye umrunda olsun gibi bi durum var, konsepte çok uzak olmaları var falan, o iş zor bi iş yani.

Ama çoğu yer %10'luk bi fark için elindeki memnun olduğu elemanı kaçırmak istemiyor. O yüzden yardır.
0
plutongezegendegilmi
(23.08.21)
Enflasyonla işlemiyor yabancı maaşlar :)

Bence de 10% uygun ama ne alabileceğinizi siz daha iyi bilirsiniz. Birkaç sene önce yabancı ülkedeki kuzenim maaşı çok iyi olmasına rağmen 30% zam veya gidiyorum dedi, verdiler. (tabii siz ultimatoom vermeyin kesinlikle)
0
aguen
(23.08.21)
Döviz bazında alacağın zam terfi falan yoksa %2-3’ü geçmez diye düşünüyorum, en azından benim çalıştığım şirketlerde öyleydi. Dolar kuru tr enflasyonunun çok üzerinde yükselseydi, benim maaş çok yükseldi düşürelim diyecek miydin?
0
roket adam
(24.08.21)
yani maaş dolarda nasıl dolar ama? sallıyorum türk şirket olsa 8500 lira verecekleri üzerinden giderek 1000$ maaş mı veriyorlar yoksa, 3000-3500$ civarı maaşlar mı dönüyor? ilkiyse %10 hatta 15 civarı iste kesinlikle. ikincisiyse; yıllık artış ne la? terfi edersen gel zam yaparız derler
0
avatar is back
(24.08.21)
(12)

bir duyu organınız 10 kat gelişecek olsaydı hangisini seçerdiniz?

yazar yazmaz yazan yazar
GÖZ: 50 metre ötedeki yazıları bile görebileceksiniz. Renkler hiç olmadığı kadar canlı olacak.KULAK: uzaktaki sesleri bile çok iyi duyabileceksiniz. adeta bir kedi olacaksınız. Seslerden rahatsız olmayacak şekilde evrimleştiğinizi düşünün.BURUN: Bütün kokular 10 kat daha kaliteli ve yoğun.DİL: Bütün
GÖZ: 50 metre ötedeki yazıları bile görebileceksiniz. Renkler hiç olmadığı kadar canlı olacak.

KULAK: uzaktaki sesleri bile çok iyi duyabileceksiniz. adeta bir kedi olacaksınız. Seslerden rahatsız olmayacak şekilde evrimleştiğinizi düşünün.

BURUN: Bütün kokular 10 kat daha kaliteli ve yoğun.

DİL: Bütün yiyecekler ve içecekler 10 kat daha lezzetli geliyor. Tat alma duyunuz muazzam seviyede.

DERİ: Dokunma duyunuz 10 kat gelişmiş. Seksten aldığınız haz inanılmaz. dokunduğunuz her şeyi fevkalade hissediyorsunuz.

www.strawpoll.me
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.08.21)
Burun asla istemezdim. Metrobüste ter kokuları..... ama sadece güzel kokuları iyi şekilde alacaksam ok.
Yemekler daha lezzetli gelirse çok kilo alırım o olmaz.
Dokunma duyusunu da istemezdim.
Göz ve kulak arasında kaldım ama galiba kulağı seçerdim. Lens kullanıyorum, yeterince net her şey.
0
matilda
(20.08.21)
dil kilo aldırır, gerek yok +1
burun ve kulak lüzumsuz, şimdiki hallerinden memnunum.

göz ve deri arasında kaldım ama...
deri galiba.
hissetmeyi daha çok isterim sanki.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
Göz ve deri arasında kaldım. Deri mesela sizin yazdıklarınızın üzerine hikayesini de anlatabilse nesnelerin kesin deri derdim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.08.21)
Gözü seçtim pikaçu
0
Corpsebridee
(20.08.21)
Kulak, müzik konusunda ilerlerdim, ses mühendisi, besteci, ses tasarımcısı vs
0
freebird5406_2
(20.08.21)
Göz: Çok uzağı görmek vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde her yer bina zaten uzağı görüp ne yapacağım bilemedim. Yeterli görüyoruz zaten. Çok gerekirse yanımda ufak bir dürbün taşıyabilirim ^^

Kulak: İlk başta buna atladım kesinlikle her şeyi duymak isterim diye ama bu açıp kapanan bir şey olmadığı için sürekli her şeyi işitmek bir yerden sonra kafayı yedirtebilir gibi geldi. Uzun süreler bu şekilde evrimleşseydik beyin bir şekilde normalize edebilirdi ama birden kaldıramam sanırım. Kaldı ki bunu da bir cihaz ile yapabiliriz. Yine de bir cihaz olmadan tüm fısırdaşmaları duymak, özel alan ihlalleri falan kulağa hoş geliyor :D

Burun: Şuan yeterli olduğunu düşünüyorum hiç fazlasını istemedim. Yine vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde tehlikenin kokusunu veya bir mekanın, insanın kokusunu almamı gerektirecek, tanımamı gerekirecek bir şey yok gibi. İyi kokuyu da kötü kokuyu da fazla almak istemezdim :/

Dil: Bu az rastlanır bir şey.(Sanki diğerleri çok rastlanırmış gibi :P) İşe de çok rahat dönüştürülebilir. Yemek yemeyi severim kenarda dursun.

Deri: Seks ve haz deyince akan sular durdu basıyorum mührü
0
ananiyimioguz
(20.08.21)
6 numara miyop sahibi biri olarak görme duyusunu seçerdim sanırım.

Koku zaten ilgimi çeken bi şey değil pek.

İşitme de mehh yani çok iyi duymak fena değil de çok da işime yarayacağını sanmıyorum.

Tat baya aklımı çeldi aslında da yemek bağımlılığı ve kilo alma konusunda haklı arkadaşlar, kontrol etmek zor.

Dokunmanın seks dışında bi artısını göremedim, sıcak ve soğuktan da daha çok etkilenir muhtemelen dokunduğumuzda. Yani seks tabi büyük artı ama onda da bağımlılık riski var gibi :d

Görme iyidir ya uzaktan uzaktan her şeyi görmek isterim. Gözlüksüz hayat bile yeter bana şu an djdjdhd
0
nundu
(20.08.21)
tabi ki göz, bir mantis karidesi gibi 12 ana rengi, ultraviole ve kızılötesi ışığı görmeyi kim istemez… ya da bir şahin keskinliğinde kilometrelerce ötedeki nesneleri görebilmeyi…

aa şu gelen x mi? ikileminden, ipliği iğneden geçirme stresine, gece gökyüzündeki yıldızları seyretme lüksüne ve hatta olimpiyat stadında maç seyretme keyfine kadar türlü ayrıcalıkları var:)
0
bugisme
(20.08.21)
sanırım bu iyi bir şey olmazdı ama yan etkisi olmayacaksa göz.
0
ya ben lan neyse
(20.08.21)
kapatip acma tusu oldugu icin goz derim.

Kulagin iyi duymasi falan hep sikinti.
0
divit
(20.08.21)
goz. asla kulak degil. kulaktan biraz alip goze verilebilir.
haaa gelisince acma kapama dugmesi olacaksa kesinlikle kulak. duymamak istedigim zaman kapatmak istiyorum.
0
yoggi
(20.08.21)
Kulak ; ileri derecede duyma kaybım ve çınlama sesi var. Yok olmasını ve kedi gibi duyabilmeyi çok isterdim.
0
synax
(20.08.21)
(27)

Cüzdanda nakit

basubadelmevt
Cüzdanınızda acil durumlar için nakit taşır mısınız? Esas harcadığınız miktardan farklı bir bölmede, normalde dokunulmayan,acil durumlar için(taksi vs) kullanmak için sakladığınız bir miktar var mı?İki tane 50'lik koyuyorum bu durumlar için. Arkadaşım çok garipsedi de merak ettim.
Cüzdanınızda acil durumlar için nakit taşır mısınız? Esas harcadığınız miktardan farklı bir bölmede, normalde dokunulmayan,acil durumlar için(taksi vs) kullanmak için sakladığınız bir miktar var mı?

İki tane 50'lik koyuyorum bu durumlar için. Arkadaşım çok garipsedi de merak ettim.
0
basubadelmevt
(19.08.21)
Evet,kenara koyup unutuyorum.
0
pccopath
(19.08.21)
var. 50TL. hatta geçen avm'de bir şey alacaktım sadece nakit dediler, tüh nakit taşımam ki ben dedim elimde kartlıkla uzaklaşırken para aklıma geldi, döndüm aldım sonra.
0
trajikomix
(19.08.21)
Genellikle 80-90 lira koyuyorum. Pazara gidersem ya da kartla mağarada tanışmış satıcılar için kullanıyorum
0
neysene
(19.08.21)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(19.08.21)
Hayır. Geçen hafta ofiste bir arkadaşa kargo geldi; 35 lira tutmuş. Koskoca ofisten toplamda 35 lira çıkmadı da güvenlikten borç istemek zorunda kaldı :)
0
you shall not pass
(19.08.21)
Cüzdanımda harcamalarım için bulundurduğum nakit: 0-20 TL arası.
Cüzdanımda acil durumlar için bulundurduğum nakit: 200 TL

Geçen sene 100 TL'ydi. Hiç dokunmadım, dokunmam da. Bu sene yanına bir tane daha 100 TL ekledim. Kart geçmeyen yerlerde alışveriş yapmıyorum. Taksiye yılda 1-2 defa binerim en fazla. Minibüse yıllardır binmedim.

Bankamatik/Kredi kartçıyız biz kartçı hüloooğğğ
0
nawar
(19.08.21)
Genelde farklı bölmelere 4 50 sıkıştırıyorum, şehirler arası çok seyahat ettiğim zamanlarda 7 gramlık 22 ayar basit bir yüzük yaptırıyordum ilk bakışta ucuz bir alyans gibi görünen cüzdanı kaybedecek kadar zorda kalırsam onu bozduruyordum.
0
apocalipy
(19.08.21)
bende de var.
0
sutlu nescafe
(19.08.21)
Kartlık kullanıyorum, nakit taşımıyorum hiçbir zaman.
0
lana del rey
(19.08.21)
300-400 tl civarı çekiyorum. 100 tl ye düşünce gidip tekrar çekiyorum. pazara fln gidiyorum genelde ve sadece pazarda harcıyorum. ne olur olmaz acil durum olur taksiye binmek gerekir diyede bu kadar tutuyorum. nerdeyse 3 hafta 1 ay civarı idare ediyor.
0
morcivert
(19.08.21)
çok isterdim ama malesef hayır. hatta cüzdanımda kaç para olduğunu bilmiyorum genellikle ve beş kuruşsuz kaldığım da oluyor bu sebeple.
0
ala09
(19.08.21)
Taksi param olur her zaman.
0
jazzabel
(19.08.21)
maks. 20 tl olur. o da her zaman olmaz. zaten kartlık taşıyorum, genelde her şeyi kartla öderim.
0
kimberly
(19.08.21)
Tum harcamalarimi kartla yapıyorum. Amacuzdanimda mutlaka 150 uzeri para bulundurmaya dikkat ederim. Ayrica arac ruhsat kabinda da 300-400 mutlaka olur. Benzin icin kullanirsam ertesi gün mutlaka nakit olarak geri koyarım
0
exlibris
(19.08.21)
Her şeyi kredi kartı ile ödüyorum. Bahşiş vs gibi durumlar ya da kartı kullanamadığım anlar için cepte fix 150-200 tl tutarım her zaman. Ama ödeyebildiğim her şeyi dediğim gibi kartla öderim.
0
roket adam
(20.08.21)
Hep bi 100 lira kesin olur. 200 lira nakit altında gezince kendimi güvende hissetmiyorum.
0
westblack
(20.08.21)
Nawar+1
Harcamalık nakit pek taşımıyorum, su, PTT gibi kapıda ödemek gereken şeyler için evde nakit para tutuyoruz. Ama cüzdanın kenar köşe ceplerinde şu an sanırım 250 lira var, birkaç kez acil durumda çok işime yaradığı oldu.
0
kobuzchu kiz
(20.08.21)
Ben hiç tasimiyorum ama her acil durumda "eve gidince bir 200 lira nakit para çekeyim de unutayım" diyorum, yalan oluyor tabii sonra. İhtiyaç oluyor sahiden, benim nakit para alerjim oldugu için koymayı da unutuyorum. Şimdi bu duyuruyu görünce yine hatirladim, yarın çekip cüzdanın bir gözüne koyayım bari.
0
fraise
(20.08.21)
Yakın zamana kadar 5 TL bile bulundurmaz, hep kredi kartı kullanırdım. Nadiren de olsa nakit ihtiyacı gerektiğinde sorun oluyordu. Şimdi hiç kullanmasam bile mutlaka en az 100 TL tutuyorum.
0
lappuntamento
(20.08.21)
Eskiden 20 TL’den fazla taşımazdım. Şimdi en az 100 taşıyorum. 100 TL para bile değil artık.
0
Hallegadola
(20.08.21)
Cüzdanımda 2500 euro varken cüzdanım çalındığından beri 1 tl bile taşımıyorum:(
0
suicides underground
(20.08.21)
hayır. çok fazla nakit kullanmıyorum zaten. cüzdanımda tek bir gözde nakit var. o da zaten acil durumlar için. bittikçe yeniliyorum
0
dafuq
(20.08.21)
evet hatta onun adı "yok parası" yani aslında olmayan para.

O paranın varlığını unuturum. 200 tl bırakıyorum genelde. Nakitin var mı sorusuna yok diye cevap verecek kadar kenardaki bi para benim için.

Ben normalde nakit kullanmıyorum. Ama bu para dışında da nakitim olur bir miktar.
0
zimbirik
(20.08.21)
cüzdanımda en az 100 tl olacak şekilde para taşırım. pazara çıktığımda nakit kullanıyorum birinin acil bir ihtiyacı olabilir, eve usta gelebilir, ne bileyim bahşiş verilir falan bunlar hep nakit demek. o 100 liraya dokunmam, sadece o kaldığı zaman mutlaka para çekerim. bir de ayrı bir bölmede hakikatten varlığını unuttuğum bir 100 dolar var, soru sebebiyle hatırladım, şu an zengin hissediyorum tşkler :')
0
evde liyakat kalmamis
(20.08.21)
illa bi yüzlük olur kenarda. bir de her daim kenarda üç beş para bulundururum. kıyafetlerin altında, bisikletin çantasında, torpidoda falan. tedbir iyidir.
0
lazpalle
(20.08.21)
acil durumlar için olmasa da, sürekli 200 civarı nakit bulundurmaya çalışıyorum.
bazen bitiyor, gidip çekmem gerekiyor.
yani harcamam gerektiğinde anında çekip yerine koymayı unutabiliyorum ya da fırsatım olmayabiliyor.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
Cüzdan bile bulundurmuyorum ben artık aracı sattığımdan beri :D

Telefondan para çekebiliyorum, NFC ile pos cihazlarına temassız ödeme yapabiliyorum. Karta ve nakite çok gerek olmuyor. Polis falan kimlik sorsa e devlet falan açarım diye kurdum kafamda ama kimlik taşımamak sıkıntı olabilir onu tam bilmiyorum hiç yaşamadım.

Fakat tüm bu pratikliklere rağmen cüzdan taşıdığımda içinde ortalama 50 liralik bir acil durum parası bulunduruyorum. Gerekli bence. Bazen kart geçmeyen veya geçse bile cihazın bozulduğu, elektrik veya internetin gittiği durumlar olabiliyor.
0
ananiyimioguz
(20.08.21)
(5)

skyrimde nasıl hızlı level yükseltilir

nahtoderfahrung
en son oyun çıktığında oynamıştım ana görevi yapıp silmiştim oyunu, şimdi biraz daha geniş çaplı oynamaya başladım level 19 falan oldum, nasıl hızlandırırım olayı, breton stealth archer oynuyorum şuan bound bow denen bişey aldırdılar bana bundan daha iyi silah var mı bi de?
en son oyun çıktığında oynamıştım ana görevi yapıp silmiştim oyunu, şimdi biraz daha geniş çaplı oynamaya başladım level 19 falan oldum, nasıl hızlandırırım olayı, breton stealth archer oynuyorum şuan bound bow denen bişey aldırdılar bana bundan daha iyi silah var mı bi de?
0
nahtoderfahrung
(19.08.21)
Alchemy, smithing falan yaparak kolay kasılıyodu. Youtubeda da başka trick videolar vardı bakabilirsin
0
nundu
(19.08.21)
Soul Trap büyüsüyle soul gemlerini doldur, gorevlerde ve mağaralarda bulduğun eşyaları direkt satma, enchantment masasında enchant et, sat... tekrar küçük boyutta olan soul gemlerden al, hayvan yengeç vs öldürerek doldur, tekrar enchantment, tekrar sat...

Pickpocket ile de hızlı ilerlersin. Belli bir levela geldikten sonra trainerlardan eğitim al, sonra verdiğin parayı pickpocket yap tekrar... trainer zaten pickpocket ogretiyorsa daha da iyi ama onlardan çalmak daha zor.

bu sıkıcı ama light armor-heavy Armor hangisini kullaniyorsan, zayıf bir düşmanın sana vurmasına izin ver, hızlıca artar. Bir yandan da minor healing yaparsın restoration da gelişir.

Her combatta bir yaratık cagirirsan, ihtiyacın olsa da olmasa da, conjuration da görece hızlı gelişir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.21)
Hırsız loncası görevlerini tamamlarsan nightingale bow kazanıyorsun. Çok iyi.

smithing özelliğini 90 yaparsan deadric bow yapabiliyorsun. Enchant ve parlatmalar falan yaparak base hasarı çok yüksek oluyor. stealth ile tek atarsın. Dragonbone bow var aynı zamanda smithing 100 olunca yapabiliyorsun. Ama deadric bow daha karizmatik diye ben onu tercih ediyordum.

Tek atmayayım ama hızlı hızlı ok atıp, karşıdakini süzgeç edeyim diyorsan, zephyr diye bir yay var. Baya uzun bir yan görevin başlangıcında buluyorsun. Dawnguard dlc varsa;

elderscrolls.fandom.com

Bence bütün dlcler olmalı :))
0
eazy
(19.08.21)
şöyle kastım: www.youtube.com

demir külçesi için hızlı seyahatle bütün demircileri gezip tüm külçe ve cevherleri belli aralıklarla topluyordum. belli saat sonra yenilendiği için aralarda uyuyordum.
0
ya ben lan neyse
(19.08.21)
şey yap, conjuring'de ölen bi yaratığı tekrar canlandırma büyüsü mü ne vardı. sürekli öldürüp canlandırıyorsun böyle yarım saatte falan conjuring 100 levela çıkıyor.
0
bohr atom modeli
(19.08.21)
(5)

istanbul’un en iyi veterineri

rentts
yaklaşık 10 aylık bir kedim var, kısırlaştırma ameliyatı sonrası arka bacaklarında güç kaybı ve yamuk basma başladı.kendi veterinerimizden memnunum ama başka birine daha danışmak istiyorum.bildiğiniz çok deneyimli, profesör vs bir veteriner var mıdırı ist avrupa yakasında?
yaklaşık 10 aylık bir kedim var, kısırlaştırma ameliyatı sonrası arka bacaklarında güç kaybı ve yamuk basma başladı.
kendi veterinerimizden memnunum ama başka birine daha danışmak istiyorum.
bildiğiniz çok deneyimli, profesör vs bir veteriner var mıdırı ist avrupa yakasında?
0
rentts
(18.08.21)
ada veteriner polikliniği'nde Evrim'e danışın.
0
evde liyakat kalmamis
(18.08.21)
veteriner fakültelerine bir danışın. ben erzurum'da baktıklarını hatırlıyorum. kuş için aramıştım "ona bakmıyoruz" demişlerdi.
0
ya ben lan neyse
(18.08.21)
Pet Love Veteriner Kliniği - Vet. hekim Umut Demir

Daha önce barınak veterineri olduğu için fazlaca tecrübeli.
0
suicides underground
(18.08.21)
Eğer hafta içi bir gün ayırıp gidebilecekseniz veterinerlik fakültesinin evcil hayvan hastanesi var Avcılar'da. İnternetten randevu alınabiliyor, randevusuz da gitseniz çok fark etmiyor.

Bir de oradaki asistan arkadaşlardan veteriner tavsiyesi istemiştim, birkaç yer önerdiler ama özellikle Anadolu yakası sorduğum için sizin işinize yaramaz sanırım.
0
kobuzchu kiz
(19.08.21)
Ateş Barut hoca çok iyidir. Üst düzeydir yani, hocadır cidden. Daha orta seviye ama gene de oldukça iyi bir vetse Petmosfer Veteriner Ecem hanım. Geçmiş olsun.
0
inawen
(19.08.21)
(5)

Cimer’den yapılan şikayet

dakota
Merhabalar. Birisi hakkında Cimer’den şikayet oluşturduğunuz zaman şikayeti yapanın kim olduğu öğrenilebilir mi? Öğrenilirse nasıl?
Merhabalar. Birisi hakkında Cimer’den şikayet oluşturduğunuz zaman şikayeti yapanın kim olduğu öğrenilebilir mi? Öğrenilirse nasıl?
0
dakota
(17.08.21)
nasılını bilmiyorum ama bazıları öğrenebiliyor.
0
srjkvon
(17.08.21)
bir gün müdür bize bir ekran görüntüsü çıktısı getirdi, 3 kişinin şikayeti vardı. "ya bu niye böyle sayın c.başkanım" falan yazmışlar ama full yazım yanlışı. orada isim yazıyordu ama "ismail" diye mi yazıyordu yoksa "i..." diye mi tam emin değilim. 50/50 ihtimal. yine bir gün toplantıda müdür "cimer'den şikayet var." dedi, toplantıdakiler ısrar etti ama söylemedi. belki de kendisi de bilmiyordu.

yıllar önceki bimer'e de öğrenciyken ben yazmıştım, ilgili il müdürlüğüne gitmiş şikayet. o il müdürlüğündeki kadın şikayet ettiğim kişinin mesai arkadaşına adımı vermişti. kabahatini fark edip çok özür dilemişti. onu da şikayet ettim.
0
ya ben lan neyse
(17.08.21)
Bildigim kadariyla sikayeti olustururken adiniz soyadiniz ve tc nizi aliyorlar. Sonra bu bilgilerinizin karsi tarafin gormesini istiyor musunuz yoksa isminiz gizli mi kalsin diye soruyorlar. İstersen gorunuyor istersen gizli kaliyor. Ama spesifik bi olaysa adi gizli bile olsa kisi tahmin edilebilir oluyor.
0
dedim ben sana
(17.08.21)
öğnenir....
cimer öyle üstün bir teknoloji değil, bildiğin eposta gibi işliyor. şablon; üstte şikayeti yapanın bilgisi, altta şikayet. cimer bunu ilgili tarafa "forward" ediyor. ha ilgili taraf duyarlıdır sadece şikayeti dikkate alıp işlem yapar, sorun olmaz. ne yazık ki çoğunlukla gelen şikayeti olduğu gibi çıktı alıp işlem(!) yapıyorlar. zaten o aşamadan sonra ilgili ilgisiz herkes şikayet edeni biliyor.
0
late viper
(17.08.21)
Şikayet ettiğiniz kurumun cimer yetkilisi tek tuşla şaaaaak diye adres telefon tc hepsini görebiliyor şikayeti görüntüleyip cevap yazdığı ekranda.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(18.08.21)
(8)

eğlenceli bir film tavsiyesi

burty
komedi filmi ayarında değil ama çerez niyetine izlenecek, eğlendirecek, akıcı bir film tavsiye eder misiniz? little miss sunshine, yes man, 3 idiots, time of the gypsies ayarında bir film olsun istiyorum. şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.
komedi filmi ayarında değil ama çerez niyetine izlenecek, eğlendirecek, akıcı bir film tavsiye eder misiniz? little miss sunshine, yes man, 3 idiots, time of the gypsies ayarında bir film olsun istiyorum. şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler.
0
burty
(17.08.21)
o filmlerin hicbirini seyretmedim ama we're the millers cerezlik eglenceli tanimina tam uyuyor bence.
0
Kittie
(17.08.21)
My Cousin Vinny
0
ya ben lan neyse
(17.08.21)
Dream with the fishes
0
old possum
(17.08.21)
Spy. Biz seneleer önce hiçbir beklentimiz olmadan gidip aşşşırı eğlenmiştik. Bi ara açıp tekrar izleyeyim ya. Jason Statham dök tü rü yor
0
matilda
(17.08.21)
wristcutters a love story
0
high hopes of the sozluk
(17.08.21)
Bu saydıklarınızın üzerine Arizona Dream önermek isterim.
0
kobuzchu kiz
(17.08.21)
Liberal arts
0
oldtimer
(18.08.21)
(1)

Bir anket için katılım bankası kullanan kişilere erişmem gerekiyor ama nası

Ranchoddas
merhabalar, bir iş aldık ve bir anket için katılım bankası kullanan kişilere erişmem gerekiyor ama bunu nasıl yapabiliriz bulamadık. tez anketi gibi bir şey değil baya 4-5 dk süren commercial bir anket. önerilerinize açığım.
merhabalar, bir iş aldık ve bir anket için katılım bankası kullanan kişilere erişmem gerekiyor ama bunu nasıl yapabiliriz bulamadık. tez anketi gibi bir şey değil baya 4-5 dk süren commercial bir anket. önerilerinize açığım.
0
Ranchoddas
(17.08.21)
bankanın önüne gidip çıkanları ankete ikna etmek. yoksa bankalar müşterilerinin kim olduğunu söylemez.
0
ya ben lan neyse
(17.08.21)
(6)

Biontech - aşırı alerji

lenin benim amcam olur
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim. Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım. https://i.hizliresim.com/iq19nnx.jpghttps://i.hizliresim.com/ko84yem
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim.
Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

2 saat önce avil vurdular acilde. Geçmezse cildiyeye gidin dendi. Bilindik bir alerjim yok. Şu an ne yapacagımı bilmiyorum cildiye randevuları da dolu. Aşıdan sonra alerji yaşayan var mı. Önerilerinize ihtiyacım var :(
0
lenin benim amcam olur
(13.08.21)
bunun cildiye ile alakalı olduğunu sanmıyorum. Aşı olduğun hastaneye tekrar gidip durumu anlatabilirsin. Oradan yönlendirmeleri daha doğru olur.

Bana da daha önce buscopan iğnesi alerji yapmıştı, çift görme ve odak problemi yaşamıştım 1 saat sonrasında, beni de göze yönlendirmişlerdi. O sırada iğneyi yapan doktor gelip beni başka bir hastaneye sevk etmişti.
0
zimbirik
(13.08.21)
Çevremde aşı sonrası böyle bir yan etki duymadım. Çok üzüldüm, geçmiş olsun :(

Üniversite hastanesine gitseniz daha iyi olur. İstanbul'daysanız İstanbul Üni. Tıp aciline gidin. Bu durumda acilden giriş yapmanız gerekir. Hatta sağlık bakanlığının twitter hesabı var, oraya da yazabilirsiniz. Sizi acilden "cildiyeye gidin" diye göndermek yerine kendilerinin yönlendirilmesi gerekirdi. Acilden yönlendirme yapıldığında randevu sırası beklenilmiyor. Yani cilt doktoru görse bile sizi şuan sadece cilt doktorunun görmesi yetmez. Şuan her cildiyeci bu tip yan etki sonrası hastalara bakmıyor.
Birde bu şekilde avil ve dekortun sürekli kullanılması doğru değil, sizin durumunuz aşı sonrası gerçekleşmiş. Bu yan etkinin resmi olarak kayıt altına alınması gerekiyordu.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.21)
bu tür kabartılar aşının yan etkilerinden biri. doktorlarla görüşmeden önce 2. aşıyı olmayın sakın. bir de alerji testi yaptırın. muhtemelen bilmediğiniz birşeye alerjiniz var. geçmiş olsun.
0
false pretension
(13.08.21)
bol bol su iç hocam. su antihistaminiktir. doktor değilim.
0
ya ben lan neyse
(13.08.21)
Bununla ilgili bir yazı okumuştum Ekşi'de. Acilde yapılmış ilaçlardan birine de alerjiniz olabilir. Doktor değilim. Üniversite hastanesi acili +1
0
dissendium
(13.08.21)
yok hocam, alerji önce oldu sonra acile gittim.
0
🌸lenin benim amcam olur
(13.08.21)
(26)

İkinci el neler aldınız?

bugisme
Şimdiye kadar hangi ürünlerin ikinci eline pra verdiniz?
Şimdiye kadar hangi ürünlerin ikinci eline pra verdiniz?
0
bugisme
(10.08.21)
Kitap, kıyafet, telefon, ipad, araba
0
fotrsapka
(10.08.21)
kitap, cep telefonu, araba, motosiklet, bebek arabasi
0
in vino veritas
(10.08.21)
Sadece kitap.
0
dissendium
(10.08.21)
akvaryum
0
ycm
(10.08.21)
kitap ve modem.
0
fff02561
(10.08.21)
mikrodalga fırın, fırın, dolap, keson, araba, bilumum mutfak eşyaları. uu dolu.
0
chezidek
(10.08.21)
Bisiklet, telefon, hoparlör, araba, mont ilk aklıma gelenler.

Sattıklarım arasında ise plastik sürgülü kapı da var, buzdolabı da, converse ayakkabı da.

Her şeyin alıcısı vardır derlerdi de inanmazdım. Çok acayip şeyleri evde fazlalık oluyor diye ilana koydum ve hiç düşünmeyeceğim kadar hızlı sattım.
0
chicha_v2
(10.08.21)
Ev, laptop, sim-rig, e-reader
0
kaptan memo
(10.08.21)
kitap, org, saat, dambıl (ağırlık), plak, cd/dvd,
0
tabudeviren
(10.08.21)
çok düşündüm sadece bi tane bulabildim.

klavye. çok şey sattım ama.
0
jelly bear
(10.08.21)
Epeydir ikinci el almıyorum saydıklarım hep erken 2010'ler

Bisiklet, Telefon, Tablet, Kitap, Klasik oyun konsolu (başka çaren yok zaten), Sahibini tanıyorsam müzik enstrumanı, audio ekipman.
0
hedep
(10.08.21)
Genelde sıfır üründen yanayım ancak üretimi kalkan ve tasarımına bayıldığım şeylerin istemesem de ikinci elini alıyorum.
Saat, kitap, maket
0
Başkalaşım
(10.08.21)
Sadece kitap sanirim
0
rayde
(10.08.21)
Müzayedelerden ve antikacılardan tabak, çay kahve takımları, resim gibi çok eşya alırım. Benim için hastalık gibi bir şey.

Bunun dışında fotoğraf makinelerimi ikinci el aldım
0
jazzabel
(10.08.21)
E-book reader, ipod, modem, telefon. Aklima gelenler simdilik bunlar.

Genelde elektronik almışım. Evet.
0
westblack
(10.08.21)
Araba:(
0
lion de la Turquie
(10.08.21)
Kitap, öğrenci evimdeki buzdolabı, analog fotoğraf makineleri. Antikacılardan dekor için aldığım şeyler var, başka da bir şey yok sanırım.
0
kobuzchu kiz
(10.08.21)
Telefon,
Fotoğraf makinası ve lens,
Gitar,
Harddisk,
Modem,
Masa, Tablo, Saat,
Ders Kitapları,
Buzdolabı,
Bulaşık Makinesi,
Akvaryum,
Oyun Konsolu (Xbox), video oyunları,
Mikrodalga Fırın
0
ananiyimioguz
(10.08.21)
sadece araba. o da 1 defa.
0
turbo sadık
(10.08.21)
yatak, halı, ç.mak., bulaşık mak, masa, tencere, süpürge, bisiklet, laptop...

artık alamıyorum. okb gelişti. araba bile alamam sanırım.
0
ya ben lan neyse
(10.08.21)
Araba, ogrencilikte beyaz eşya. Kiyafet,koltuk, yatak gibi urunler de asla almam kategorimde.
0
pofudukayi
(10.08.21)
Telefon, motosiklet, kitap.
0
new day new life
(10.08.21)
Edit yapamadım ama aklıma sonradan geldi. Şu an yaşadığımız evde eski kiracının yeni evine sığmadığı için bıraktığı TV sehpası ve raf seti var. Biz yenilemek istiyorduk, onlar satacakmış, rengi de mobilyalara uyuyordu, biz aldık. Taşınırken bırakıp gittiler.
0
kobuzchu kiz
(10.08.21)
Kitap
0
2027
(11.08.21)
yazıcı, bilgisayar (ofis devraldım. kişisel kullanım için olsa düşünmezdim)
kindle
kablosuz kafaüstü kulaklık
modem
0
unalub
(11.08.21)
araba, ipad, ekran kartı
0
dafuq
(11.08.21)
(12)

Borç isteyince diyaloğu bitirmek

goklerdengelenkarar
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım. Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylı
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım.


Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylık şu kadar tutarlarla mumtazaman geri ödeyeceği, o kişi için çok küçük sayılabilecek bir miktar borç alıp alamayacağını soruyor.

Normalde her gün görüşen, arayıp soram kişi bu borç isteğine hiç cevap vermiyor ve yaklaşık 6-7 yıldır kendisiyle ilişkiyi tamamen bitirmiş oluyor.

Borç isteyenin üslubu mükemmel. Hem sözlü hem yazılı (whatsapp) istediği için yazdıklarını okudum. Yani hiç tanımadığım biri bile benden o güzel üslupla borç istese, kredi çeker verirsim, o derece düzgün.

Sizce neden böyle oldu? Borç istemek bu kadar kötü bir şey mi ki? Cevapsız bırakmak yerine olumsız cevap vermemedeki psikoloji ne olabilir ki sizce? Tamamen çıkarımlarınızı merak ettim. Yoksa kimsenin bu sorunun gerçek cevabını bilmesi mümkün değil.

Not: sözlü ve yazılı istemesiyle alakalı bir durum değil. Sıkboğaz durumu da yok. Bu iki kişi önce yazılı, sonra sözlü iletişim kuran ilişkiye sahipti işleri gereği.
0
goklerdengelenkarar
(05.08.21)
Bu kadar banka enstrumani,kredi karti,nakit avans varken, duzgun geliri olan birisi benden borc istiyorsa dolandiricidir.
ben olsam direkt engellerim.

En son boyle birine vermistim 3 sene oldu hala odeyecek.
O an insan banka niye vermiyor demeyi akil edemiyor.

Su devirde "ufak miktar" borc isteyen adam onu asla geri odemez.
0
divit
(05.08.21)
Bu işler böyle başlar bugün isteyen yarın da ister.

İlişik kesmek saçma tabi ama vermeyincede isteyen kişi kesebiliyor. Sonuç aynı yani
0
respect
(05.08.21)
tabii ki önüne gelene borç veren biri değilim ama bugüne kadar büyük ya da küçük borç verip geri alamadığım kimse de olmadı.
hatta ben istemeden kendiliğinden geri verirler genelde.

o yüzden bu birbirinden para kaçırma hallerini anlayamam pek.
tutmaya çalıştıkça daha çok gider zaten.
para konusu insanın biraz da kendisiyle ve hayata karşı olan güveniyle ilgili bir şey.

arkadaşınıza yapılan şey ayıp.
yarın öbür gün onun da birinden para istemesi gerekirse, ki genelde böyle keskin tavırları olanların başına bunlar muhakkak gelir, o zaman yanlış yaptığını anlar umarım.
bazısı yaptığını başına gelse de fark etmeyebiliyor çünkü.

bu devirde nakit paraya ulaşmanın birçok yolu var ama bunların hepsinin faizleri fırlamış durumda.
belki o yüzden bankayla halletmek yerine tanıdığından ya da arkadaşından istemek mantıklı gelmiştir.
0
blatta hiberna
(05.08.21)
Zarara girmeden kesmiş olmuş iletişimi, ben de verdim borç bir kaç ay önce arkadaşa, daha doğrusu kredi çektim, ilk taksidi dışındakileri ödeyemedi daha, ben 3. taksidini ödedim.

Şahsen sizin bahsettiğiniz kişi nasıl planlamış bilmem ama benden 10bin tl borç alıp birisi 10 ayda biner ödeyeceğim derse vermem, benim paramı piç etmiş oluyor başka bir şey değil bu tip olaylar, bugünkü para ile yarınki paranın arasında değer farkı var ülkede aylar boyu eriyen bir paradan başka bir şey değil.
Ha sonuç olarak arkadaşa verdim mi verdim, yeri geliyor salak gibi hesapta eksiye bile düşüyorum bu yüzden.
0
atom karincanin torunu
(05.08.21)
Bazilari icin para kirmizi cizgi. Babasiyla bile iliskiyi kesebilir.
0
brkylmz
(05.08.21)
Şimdi bir laf var " param seni vereyim de mi kötü olayım, vermeyeyim de mi kötü olayım " cevap vermeme sebebi muhtemelen olumsuz cevap verince bu benimle muhabbeti keser diye düşünüp kendi kesmiştir muhabbeti. Bir de banka dururken neden şahıslardan borç istiyoruz ki? Ben borç alan değil genelde veren kişiyim bu arada. iki defa yüklü bir para verdim ikisi de vaktinde gelmedi. Geldi mi geldi ama ben verdiğimde Mercedes alınıyorsa o parayla aldığımda reno alınıyordu. Kimse isterken kanka bana altın ver ben de sana altın odeyeyim demedi. Ben de doğuştan enayi olduğum için hep TL borç verdim. Hatta bir kere param yokken babamdan borç alıp verdim birine. Ama neden abi, banka dururken neden?

Hayatta şunu öğrendim, insanlar param yok dediğinde, belli bir meblağı hariç tutuyorlar, yani adamın 50 bini varsa ve beş bin borç istediğinde yok diyor. 53 bini varsa üç bin var vereyim işini görürse diyor. Onu da dolar altın vs şeklinde veriyor. Benim gibi enayiler TL veriyor yıllar sonra aldığında çöp oluyor.
Ama ben cebimde ne varsa onu söylerim. Bir de bazı insanlar doğuştan cimri ama bazıları da tecrübe neticesinde borç vermeye yanaşmıyorlar.
0
beni sen öldürme
(05.08.21)
şunu yaşamamak için. ben de konuşmam: 64.media.tumblr.com

şu hayatta 2 kişiye borç veririm diyordum, birisine verdim ve durum bu.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
Aileme ve arkadaslarima para verdigim oldu/hala veriyorum ama "borc" verecek kadar guvenmiyorum kimseye.

"neden iliskiyi kesti?" acikcasi borc istemek cikma teklifi yapmaktan cok farkli degil. Reddedilen kisi %90 ihtimalle hesap soruyor veya cirkinlesiyor. Dolayisiyla iletisimi kesen tarafi anliyorum, herkesin kendine gore hayati stresi var.
0
hot potato
(05.08.21)
o dönem ailesi, çevresi vs.. herkes bişeyler istediyse ondan hassas olmuş olabilir. gerçi gene de karaktersizce bir davranış. bugüne dek adı çıkmamış, karakterli olan her isteyene verdim. bazılarını alamadım ama sorun değil. vermeye devam ederim. borç vermek insanları tanımak için harika bir fırsat. borç veririm ama olağanüstü durum haricinde alamazsam bir daha istediğinde yüzüne vururp vermem.
0
buenosdias
(05.08.21)
Hayır diyemiyordur insanlara. Hayır dememek için kaybolmuştur.
0
black mamba
(05.08.21)
Çok özür diliyorum ama ödemiyorsunuz "borcunuzu". Miktar az diye sallamıyorsunuz. Verdiğim 100 tl ler ile buradan köye yol olur. Bu 100 tl ler hep başka başka kişiler, zengini fakiri çeşit çeşit ödemiyorsunuz ama.

Keşke borç isteme yasaklansa.

Bir de şey var az bir miktar ihtiyacım varsa gider bankadan çekerim mis gibi kimseye yük olmam. Ama biri bunu yapamıyorsa yani banka bile para vermiyorsa ben niçin vereyim ki.

Arkadaşta bakmış senin eleman borç filan diyor çekmiş kırmızı çizgiyi. Ayrıca bu kadar kolay kırmızıyı çektiyse çok mükemmel bir arkadaşlık değil gibi sanki.

Kamu spotu: Çok çok çok zorda kalmadıkça borç istemeyin. Oldu ki istediniz zamanı gelince şak diye ödeyin ölü taklidi yapmayın. Tşk.
0
top_secret
(05.08.21)
hehe, bence iyi yapmış. 20 yıllık arkadaşıma 7 sene önce, borç da değil kredi çekip verdim. ödemediği için 3 yılbir güzel taksitleri de ödedim, tabii ki faizi de. hala ödemiş değil.

verdiğim para üzerinden, o zamanki değeri 180 gr altına veya 8.000 dolara denk geliyordu.

bankaya ödediğim üzerinden gidersek de, 250 gr altın veya 10.500 dolara denk geliyordu.

bu arada farkettim de, 7 yılda altın dolardan fazla prim yapmış :)
0
altinci nesil caylak
(06.08.21)
(3)

30 metre yükseklik, 15 cm çap silindir

metal69
İçindeki suyun kütlesi ne kadar olur? Tamamı dolu?
İçindeki suyun kütlesi ne kadar olur? Tamamı dolu?
0
metal69
(05.08.21)
hesaplarımda hata yoksa +4 celsius'da 529.875 kg
bildiğim kadarıyla +4 celciusda 1dm3 su = 1 lt = 1 kg a denk gelir.

yanlış biliyorsam beni düzeltin
0
metos
(05.08.21)
carpiver iste 3.14*0.075*0.075*30 o da yaklasik 0.53 ton gibi bisi yapar. 530 kilo falan yani. daha hassas onemli bir sey ise arkadaslarin dedigi gibi cidarini suyun sicakligini ve pi'yi daha hassas almalisin
0
turbo sadık
(05.08.21)
3,14159265xr2xh

1lt=1kg

530,1437596875 kg

lisede sözel okudum görünce dayanamadım. hep heves.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
(10)

Bim'de 1 Haftadır Evony maske yok

ya ben lan neyse
sizde de böyle mi? gelmiyor mu artık?
sizde de böyle mi? gelmiyor mu artık?
0
ya ben lan neyse
(04.08.21)
A101 de gordum en son hatta sok marketlerde de gordum sanirim
0
exlibris
(04.08.21)
Ek yakininizda file market varsa orada da gordum
0
exlibris
(04.08.21)
Konudan bağımsız; üç katlı değil. Üç katlı olanlardan kullanın bari :(
0
candide
(04.08.21)
ben yırtıp baktım 3 katı vardı?
0
🌸ya ben lan neyse
(04.08.21)
Evony üç katlı, Migros'ta da var bu arada. Fiyatları her makette aynı zaten.
0
fraise
(04.08.21)
Konudan bagimsiz, evony 3 katli ama 3 kati da ayni, paketinde meltblown yaziyor olmasina ragmen meltblown katmani bulunmuyor, orta katmanin biraz daha farkli olmasi lazim aslinda. roro maske oneririm.
0
do you remember me
(04.08.21)
3 kattan kastım, ortadaki katmanda meltbown olmaması idi. zaten önemli olan o ama çoğu maskede yok, normal katman koyuyorlar onun yerine. are, b good gibi maskelerde bahsettiğim katman var.
0
candide
(04.08.21)
evony maskeyi incelemişler ve 0,5 ve 0,3 mikron'daki filtrenin virüs ve bakteri verimliliği kutunun üzerinde yazan %98'e kadar değil bildiğin %50'nin bile altında.

evony maskeleri migros gibi ayağa ve sokağa düşmemişken bende kullandım ama sonra are , alvent ve bgood gibi meltblown filtreli maskelerle tanışınca bırakmıştım.

bgood tavsiye ederim.
0
asabi
(05.08.21)
Evony bir kutu denedim. Yüzüme kocaman olduğu için kullanamadım. Alvent alıyorum uzun zamandır. Boyutu da iyi, trendyolda 100’lü paket fiyatı da gayet uygun.
Tavsiye edebilirim.
0
hrvl
(05.08.21)
gardaş stoklara bağlı bir durum yav o. ama a101, migros türü yerlerde var istersen.
0
joooper
(05.08.21)
(4)

uzay keşiflerinde periodik cetvele yeni element ihtimali

duyurukullanıcısı
satürn'e kondu araç `xrf`'i dayadı toprağa %32 unknown çıktı diyelim.yeni element çıkma ihtimali nedir?
satürn'e kondu araç xrf'i dayadı toprağa %32 unknown çıktı diyelim.

yeni element çıkma ihtimali nedir?
0
duyurukullanıcısı
(02.08.21)
yeni element çıkma ihtimali imkansıza yakındır.
hangi elektron yörüngesinde kaç elektron olabileceğine kadar atom yapısı artık simüle edilebiliyor.
teoride var olması gereken ama pratikte bulmadığımız/üretemediğimiz elementler dahi isimlendirildi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(02.08.21)
uzman değilim ama gezegende bilmediğimiz element olacağını sanmıyorum. belki çok çok ekstrem koşullarda (süpernova/karadelik/yıldız çarpışması) yeni elementler oluşup çok kısa sürede bozunuyordur.
0
ya ben lan neyse
(03.08.21)
aklıma geldi. kara madde ve kara enerji ne olduğu bilinmediği için bu adları almamış mı? burada bilmediğimiz elementler olamaz mı?
0
ya ben lan neyse
(03.08.21)
Konuyla alakasi yok ama saturn gaz gezegen konamaz.
0
tezek
(03.08.21)
(7)

alkol nasıl kilo aldırıyor?

kahve45
bi yerde içkinin aslında kalorisiz olduğunu ancak tok karna içilirse kilo aldırdığını okumuştum. bu doğru mudur acaba? teşekkürler.
bi yerde içkinin aslında kalorisiz olduğunu ancak tok karna içilirse kilo aldırdığını okumuştum. bu doğru mudur acaba? teşekkürler.
0
kahve45
(02.08.21)
ickiler kalorili
0
ala09
(02.08.21)
alkol şekerden yapılıyor.
0
ya ben lan neyse
(02.08.21)
Alkolün kendisi kilo aldırmaz etkisiz boş kaloridir.
0
msb
(02.08.21)
Alkolun kendisi kilo aldiramaz (Ama bira, sarap vs değil. saf değil icinde tahıllar var, üzüm var asil onlar kilo aldirir).
Ayni alperz dediği gibi; misal alkol alirken yemek yerken vücut alkolden gelen kaloriyi kullanir bu sebepten normalde kullanacağın kaloriyi vücutta yag olarak dönüşecek şeylerden alamazsin. Hâliyle kilo alırsin.

Ama sallıyorum 24 saat içinde sırf votka içtin kilo almazsin çünkü yüzde 98i böbrekler yüzde 2si de nefes yoluyla gider vücuttan.
0
logisticsmanager
(02.08.21)
Alkol besin yakım sırasında önce geliyor. Normalde karbonhidrat, yağ ve protein sırası izlenirken alkol aldığınız zaman öncelikle alkol yakılıyor ve yanında çok fazla yemek yediyseniz büyük oranda totoya gidiyor haliyle. İşte böyle.

Bu arada 1 gram saf etil alkol yaklaşık 7 kalori ediyor.
0
mentuhotep
(02.08.21)
1 gram karbonhidrat 3 kalori
1 gram protein 3 kalori
1 gram yağ 9 kalori
1 gram alkol 7 kalori
0
howfaristhesky
(03.08.21)
karbonhidrat ve yag 3 degil, 4 kcal.
0
chezidek
(03.08.21)
(10)

6 ayda KPSS'de derece yapılabilir mi?

havadakarada
Sıfırdan 6 ayda 95 ve üstü puan çıkar mı? KPSS Lisans GY-GK sınavı için konuşuyorum.
Sıfırdan 6 ayda 95 ve üstü puan çıkar mı? KPSS Lisans GY-GK sınavı için konuşuyorum.
0
havadakarada
(02.08.21)
Yapılır.
0
ruhen hastayim ben
(02.08.21)
95 çok zor puan ilk 200-300'ye falan denk geliyor

92 üstü yapılır ama eğer matematik temeli kuvvetli ise.
0
egokalp
(02.08.21)
sıfırdan dediğiniz çoğu lise konusu zaten. süre için bir şey diyemem her gün 3-4 saat çalışırsa olur bence.
0
ala09
(02.08.21)
Temel sağlam değilse zor bence. 85-90 arası yaparsın ama 95 üstü sadece çalışarak olacak bir şey değil.

Üniversite sınavında ilk 500 e girmek gibi düşün
0
stephen
(02.08.21)
Sıfırdan 95 üstü çıkmaz.
0
dissendium
(02.08.21)
temele bağlı. temel iyiyse hiç çalışmadan da yapılır. sok ankara fen liseliyi 95 alır.
0
ya ben lan neyse
(02.08.21)
İyi bir yks öss vb geçmişi varsa yapılır gayet. Geçen senenin birincisi 6-7 ay çalıştığını söylemişti çünkü çocuk odtü mühendislik mezunu, temeli olmayan bu kadar zamanda yapamaz
0
i think therefore i am
(02.08.21)
matematik iyiyse yapılır zor değil gky
0
Hallegadola
(02.08.21)
matematik seviyene bağlı ama 95 yüksek bir hedef biraz şans lazım orası için.
0
Whily
(02.08.21)
Türkçe-matematik 60 sorudan 55 net, tarih-coğ-vatandaşlık 60 sorudan 55 net 95 puana denk gelir. Bunun bir de günceli var, süre yetiştirmesi var.
0
oyokbuyoknevar
(02.08.21)
(13)

Kedime kötü mü bakıyorum?

sanguine
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevi
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevimliydi. Evdeki kedimiz çok düşmanca davranmasına rağmen eve aldım. Kendim istanbulda okula/işe gidiyordum ev başka bir şehirdeydi. Kardeşim çok arıza çıkardı vs. Her şeye rağmen bırakmadım vazgeçmedim. Arada sahiplendirmeye çalıştım ama isteyen de olmadı.

Çok yaramaz bir kedi, bir arkadaşıma kısa bir süre bırakmıştım o da illallah etmişti. Ama ben çok seviyorum, özellikle geçen sene karantina döneminde evladım gibi oldu. çok şımartıyorum, gelir tabağımdan yemek yer. kapıyı açınca dışarı kaçar. kokladığı her şeyin tadına bakar. her yediğimden içtiğimden veririm. tasmamız var düzenli dışarı çıkarırım.

ekonomik durumum iyileştikçe daha iyi mamalar aldım, isimsiz veteriner mamaları yerine şimdi daha bilindik, önerilen şeyler alıyorum. rastgele yaş mama yerine gimcat'in gourmet'nin falan yaş mamalarını almaya başladım. hatta macun/malt olayını duydum gimcatten mama ararken, onlardan almaya vermeye başladım. suyu s
sürekli pislenmesin diye kedi sebili aldım. ne bileyim düzenli veterinere götürüyorum 6 ayda bir. karma aşısını mutlaka yaptırıyorum her sene. senede bir kez vs tatil dışında asla yalnız bırakmıyorum, kaç kere ev değiştirdim her defasında yanımdaydı, onu istemeyen evlere gitmedim.

diğer yandan çok meraklı dediğim gibi ve kendine de çok güveniyor, 2019-2020 arasında 3 kere aşağı düştü. birisinde bildiğiniz koştu koştu direkt pencereden aşağı atladı birden, yaz ortasında tv izliyorum, sanırım pencerenin kenarına atlayacaktı ama tutturamadı. gecenin 1.inde ataşehirdeki hayvan hastanesine götürdüm taksiyle, kaç kere filmi çekildi eli kırıldı, bekleyelim iyileşmezse ameliyat ederiz dediler iyileşti. sonra çok dikkat ettim, yalnızca kendi olduğum odanın penceresini açtım mesela. yukarıya çıkmaya çalıştığında hep kızdım, dışarı çıkacağım zaman her yeri kapatıp öyle çıktım.

geçen sene iş olmayınca güzel bi rutinimiz olmuştu mart ayından başlayarak, ben yemek hazırlarken mutfağın balkonuna çıkıp etrafı izliyordu ben 20-30 dk içinde işimi bitirince onu da alıp içeri geçiyordum. 3 ay boyunca hiçbir şey olmadı, gitti tam işe başlamadan bir hafta önce gene ben mutfakta hatta bir gözüm de ondayken aşağı düştü, hatta ayaklarını gördüm. indim aşağı aldım, çenesi burnu kanamıştı. bir dişi de kırılmış. bunda da bir şey olmadı şükür, sabahtı hemen götürdüm.

"senin elinde hayvan rezil olmuş" diyebilirsiniz ama açıkçası bundan sonra nasıl diyeyim size şu sıcakta bile asla cam pencere açmıyorum. diğer odaların penceresini açıp içinde bulunduğumuz odanın kapısını kapatıyorum, klimayı açıyorum ya da kediyi bir odaya koyuyorum evi havalandırdıktan sonra tekrar koyuyorum falan.

hatta en son 1 sene önce zemin katta olan bir eve taşındım, balkondan düşme derdi kalmadı. geçen oynuyorum bizimkiyle ağzına baktım bir tane köpek dişi düşmüş, diğeri de zaten kırık. iki tane sağlam kalmış. niye oldu neden oldu ne zaman ve nasıl oldu hiçbir fikrim yok. acayip derecede üzgünüm, yemesinde içmesinde bir sıkıntı yok, dün de veterinere götürdüm ağzında enfeksiyon yok bu diş daha önce düşmüş yeni bi olay değil dedi. kedi normal. ama ben dişinin olmamasına baya kafayı taktım, dünden beri kedi diş implantını araştırıyorum. birkaç yerle konuştum ama hepsi istanbul dışı, yarın kadıköyde bi veteriner diş kliniğine götürücem. kırık olan dişine de taktım onu da göstericem çürümesin ya da dolgu falan yapılması gerekiyosa.

balkonumuza her gün 5-6 kedi geliyor onlara mama veriyorum, birbirleriyle o kadar kavga ediyorlar dişleri sapasağlam, bembeyaz, tam. yani ağlayacam nerdeyse bu hayvan dışarıda kalsaydı ben hiç almasaydım daha mı iyi olurdu, ben kötülük mü ediyorum. ne yapmalıyım bilmiyorum, sözde ev kedisi ama iki tane köpek dişi kaldı sağlam.
0
sanguine
(01.08.21)
Bir kedi ne ister?
Mama, su, temiz tuvalet, sevgi ve güvende hissetmek.
Bu kadar. Sahiden başka hiçbir şey yok.

Verdiğiniz mamanın kalitesi falan inanın onun çok umrunda değil. Bizler sadece paylaştığımız hayat mümkün olduğunca sağlıklı ve uzun olsun diye iyi mamalar alıp veriyoruz kedilerimize.



Köpek dişi hakkında bir bilgi, onu veteriner görmeli. Bizim başımıza geldiinde veteriner ucu birazcık kırılsa dahi dişin tamamının alınması gerektiğini çünkü kedilerde diş sinirinin dişin en ucuna kadar uzandığını ve en ufak kırıkta dahi sinirlerin dışarı çıkacağını söylemişti. Kedilerde dolgu falan yok yani, o dişi alacaklar.

Onun dışında diş fırçalamayı deneyebilirsiniz. Yapın hatta bunu. Bebekler için kullanılan parmak diş fırçalarını kullanıyoruz biz, özel bir diş macunu da var. Günde bir defa fırçalıyoruz. Tercihen mamasını yedikten bir 15-20 dk sonra.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.08.21)
Şeyi kaçırdım mı ben? Zemin kata filan taşınmak yerine pencerelere kedi sinekliği taktırmak ve kedinin düşmesini önlemek daha kolay bi yöntem değil mi ?
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
Kedinin üç kere düşmesi evet ihmal. Ama o sizin bahçeye gelen gördüğünüz dişleri güzel kedilerin ömrü bayağı kısa. Siz yaşamlarının çok kısa bölümüne tanık olduğunuz beş kedilik gruptan büyük çıkarımlarda bulunuyorsunuz.
0
not dark yet
(01.08.21)
balkona ve pencerelere file taktırın.
0
ya ben lan neyse
(01.08.21)
Evet kötü bakıyorsun.
0
elorelia
(01.08.21)
File taktırmanız şart kedi bu kuş görmesiyle atlaması bir olur ki düşmüş kaç kere. Para harcamakla iyi bakılmıyor. Sorumluluk sahibi olmalısınız. Dışarıya kaçırmayın, pencerelere file yaptırın ayrıca her gördüğünü yemesin. Mamaları yeterli. Fast food gibi zararlı insan yiyeceklerinin çoğu (ev yemeği de olsa)

Kötü bakıyorsunuz diyemem. Ama ideal değil.
0
eatpraylaw
(01.08.21)
Bence çok güzel, çok özverili bakıyorsunuz. Kedinizin de sizinle gayet mutlu olduğuna eminim. Benim kedim de birkaç sefer camdan düştü. Şansımıza bir şey olmadı, artık yaklaşmamayı atlamamayı öğrendi. Siz ona uyum sağlıyorsunuz, o da size uyum sağlıyor zamanla. Herhangi bir ihmaliniz veya hatanız olduğunu düşünmüyorum. Herkeste oluyor böyle şeyler. Hatta maalesef ne kadar titiz bakılırsa o kadar çok iş geliyor başlarına.
0
jacque
(01.08.21)
pencerelere file, tel +1

şanslısınız ki düşünce birşey olmamış, bundan sonrası için dikkatli olup camlara tel yaptırmalısınız. iyi bakmıyorsunuz ancak vicdanlısınız. mama yiyorsa diş konusuna çok takılmayın, olan olmuş artık. bu arada kediniz evde olduğu için çok şanslı, sizinle uzun yıllar geçirecek, balkona gelen kediler maalesef o kadar şanslı olmuyor. ortalama ömürleri 2-3 yıl, çok acı.
0
surprise
(01.08.21)
Yani bunun bir tik fazlasi hayvan dovmek oluyor herhalde.
4 kere kedi dusurmek nedir, rekor mu deniyorsun :)

Yediginden vermek de hata zaten.
0
divit
(01.08.21)
tek kelime söyleyemiyorum, düşmesini engelleyememek tamamen benim suçum, neden bu kadar göz göre göre oldu denirse, evde tek yaşamıyordum, başkasının eviydi. sineklik taktırmak istedim bi şey olmaz ben çok kedi baktım hiçbiri düşmedi dedi, biraz iradem bağlandı. kendi evimde yalnız yaşıyor olsaydim ilk düşmesinden sonra muhtemelen her türlü önlemi alır taktırırdım.
0
🌸sanguine
(01.08.21)
Neyse olur oyle :)

Bizim komsu da sokakta kediler usumesin diye kapali otoparka alistirdi.
1 tanesini otomatik kapi telef etti, digerleri de hergun teker altindan zor kaciyor.

Bazen fikir almak iyidir :)
0
divit
(01.08.21)
Maalesef kötü bakıyorsun. Ama düzeleceğine eminim çünkü merhametli birine de benziyorsun.
0
kaptan maydanoz
(02.08.21)
Ek: ev benim değildi sinek taktırırım demişsiniz. Maalesef özellikle sizinki gibi haşarı kedilerin o sinekliği yırtması 10 sn falan sürer. Lütfen çelik tel veya file taktırın. İnanın düşüp bir yerini sakatlasa veteriner masrafı daha çok tutacak
0
eatpraylaw
(02.08.21)
(19)

eski çağlarda yaşamak ister miydiniz?

ilgeru
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?teşekkürler.
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?

teşekkürler.
0
ilgeru
(01.08.21)
1930 türkiyesi iyi. Mustafa Kemal hala sağken.
0
photo85
(01.08.21)
Valla tarihi dönemleri, onları okumayı falan severim de geri dönüş imkanı yoksa hayatta gitmezdim sanırım. Bu kadar rahata, imkana alışmışken gidip her şeyden feragat etmek zor. Hani bilsem ki huzur ve mutluluk olacak neyse de saçma sapan krallıklar dönemlerine, çok kötü yaşam koşullarına, değişik savaş olaylarına falan girmenin pek huzurlu yanı yok.

Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Geri dönüş imkani olsa sadece görmek icin giderdim. Misal antik yunan vs olabilir.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
0
logisticsmanager
(01.08.21)
gözlerim falan bozuk, gitsemde bisey göremezdim.
0
durgunfoton
(01.08.21)
Haci piramitler donemine kesin gitmek isterdim. Siz bunlari nasil yaptiniz kurban olduklarim deme firsatim olurdu o yuce insanlara.

www.youtube.com
0
tezek
(01.08.21)
Eskiyi istemezdim. İleriyi daha çok merak ediyorum.
0
ananiyimioguz
(01.08.21)
Hayatta gitmem. Teknoloji ve modern tıp süper bir şey.
0
kobuzchu kiz
(01.08.21)
İsterdim. 1930-1940 ve 1950'lerin başları güzel. Ayrıca 90'ları da seviyorum
0
stephen
(01.08.21)
Antik Roma zamanlarında (10-100 arası falan) Güney İtalya (Magna Graecia) muhtemelen dünyada yaşanabilecek gelmiş geçmiş en iyi yermiş. Oraya gitmek isterdim.

Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.

Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.

Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
0
plutongezegendegilmi
(01.08.21)
kesinlikle yaşamak istemezdim. hukukun olmadığı; klimanın, kombinin, cep telefonunun, internetin, buzdolabının, otomobilin, metronun, uçağın, prezervatifin, aşının, hijyenik pedin, röntgen cihazının, modern tıbbın olmadığı; ırkçılığın ve dinciliğin had safhada olduğu, 5-10 yılda bir büyük savaşların olduğu dönemlerde asla yaşamak istemezdim

günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
0
dafuq
(01.08.21)
Tardis koruması altında gideceksem bir süreliğine olabilir. Yoksa hayır. Orta çağda infant mortality rate bir yaş altı bebekler için %30, yedi yaş öncesi içinse %50 falandı. Antibiyotik yok, penisilin yok, aşılama yok ve dünyayı kıtlıklar, savaşlar, hastalıklar ve yobazlık kavuruyor.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.

Merci ama almayayım.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.08.21)
Tabii ki isterdim. Tanrı olacak olmam bir yana, çok daha iyi bir yer haline getirebilirdim dünyayı bence.

Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.

Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.

Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.

Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.

Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
0
aguen
(01.08.21)
Bi 10 yıl geriye gidip kariyer değişikliği yapabilsem çok yeterli. Onun dışında günümüzde bile kadın olarak özgürlük zorken asla gitmek istemem daha da geriye hangi coğrafya olursa olsun.
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
sınırsız kullanabileceğim bi makinem olsa turistik gezi gibi değişik yer zamanlara gidip gelirdim ama asla kalıcı kalmam.

Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd

ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
0
nundu
(01.08.21)
istemezdim. evde musluk bile yok.
0
ya ben lan neyse
(01.08.21)
Asla. Gunumuzdeki modern tipla bile zar zor idare ediyorum
0
hot potato
(01.08.21)
kesinlikle istemezdim ama beni asıl meraklandıran şey 100-200 sene sonra o tarihlerde yaşayan insanların bugünlere bakıp '' kesinlkle dönmek istemezdim, x bile yok '' diyecek olması muhtemelen.

dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
0
garavel
(01.08.21)
Romantik bir sekilde evet, rasyonel bir sekilde hayir.

20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
0
thesomberlain
(01.08.21)
bir bakıp çıkardım antik romaya kuş bakışı. sonra geleceğe gitmek isterdim 2500ler 3000ler. ara dönemde yaşadığım için üzülüyorum. ya geçmişte ya gelecekte yaşamalıydım. şuan sahip olduğumuz teknoloji ara bir teknoloji ve dünya daha neler görecek heyecanlanıyorum. sırf daha çok şey görmek arzusundan 150 yıl yaşamak istiyorum
0
Hallegadola
(02.08.21)
(4)

Gaviscon bozulur mu?

ya ben lan neyse
oda sıcaklığında 2 aydır bekliyor. 1 kere kullanıp bırakmıştım. şimdi içsem zararı olur mu?
oda sıcaklığında 2 aydır bekliyor. 1 kere kullanıp bırakmıştım. şimdi içsem zararı olur mu?
0
ya ben lan neyse
(31.07.21)
Hayır
0
giovanne
(31.07.21)
besin değeri yok mu? bakteri falan üremesin?
0
🌸ya ben lan neyse
(31.07.21)
Bozulmaz
0
mermize
(31.07.21)
SKT geçmedi ise bozulmaz. Gaviscon zaten oda sıcaklığında tutuluyor. Dolaba koyarsanız donar. Daha doğrusu katılaşır.
0
himmet dayi
(31.07.21)
(19)

düğünde takı.

sanat guresi
yakın zamanda düğünü olan yakın, veya hatta en yakın arkadaşınızın düğününde ne taktınız?
yakın zamanda düğünü olan yakın, veya hatta en yakın arkadaşınızın düğününde ne taktınız?
0
sanat guresi
(26.07.21)
Yakın arkadaşıma da çeyrek taktım, en yakın arkadaşıma da
0
burty
(26.07.21)
Durumum kötü olduğu için bir şey takmadım. Gittim 1 saat göründüm geldim.
0
kanlakarisikyagmur
(26.07.21)
Butceyle alakali bir sey. yakin arkadas grubumda ortak altin bileklik aldik kisi basi ceyrek altin parasina.
benim yakin arkadasim da evlenme durumumda esya hediyesi ile hediye alacakti(supurge gibi)

ben yakinima muhtemelen ceyrek takardim+icimden gelen baska bir hediye daha eklerdim ama en onemli boyle zamanlarda yaninda olabilmek, destek olabilmek. cunku "en yakin" demissiniz. eskiden umursamazdim da nisanlaninca cok ihtiyaci gordum
0
ala09
(26.07.21)
çeyrek taktım çünkü 1 hafta önce de o bana çeyrek takmıştı:)

çok yakın arkadaşınız değilse 100 liradan 1 kuruş bile yukarı takmayın. çünkü geri gelmiyor.

düğünüm olalı 1 ay oldu. taktığım/ anne babamın taktığının yarısı ancak geri geldi. ne çeyreklerin yerine gramlar, 200 liralar geldi. hayatımın geri kalanında hiç kimseye 100 liradan fazla takmamaya yemin ettim. alemin enayisi ben miyim lan.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(26.07.21)
Ben bana kimse takmasın ben de insanlara takmayayım kafasındayım. Onun da size alacağından eminseniz çeyrek yoksa gram takın
0
Hallegadola
(26.07.21)
geri gelsin diye takı takılmaz. Bu tip borç verme mantalitesinden sıyrılın. Yorumları okudum da dudağım uçukladı. Neyse ki çevremde böyle sığ düşünen insanlar yok.

Biz çift olarak evlenen çiftin iki tarafını da çok iyi tanıyorduk. 1 er çeyrek taktık.

Biz evlenirken de onlar 1 çeyrek ve 100 euro taktı geçen ay.

takı takmasalar da umursamazdım. Bütcenize göre bir şey takın geçin. Zaten en yakın arkadaşıysanız çok fazla koşturursunuz düğünde kimse sizden takı beklemez.
0
zimbirik
(26.07.21)
Yakin arkadaslarim gram takti. Ama esim kendi arkadaslarina zamaninda ceyrek taktığı icin onlardan ceyrek geldi. Butce meselesi biraz da tabi ama dugune gidiyorsaniz en azindan yemeginizi karsilayacak bi miktar takmak gerekir.
0
rayde
(26.07.21)
Kardeşime çeyrek, kalana gram
0
lcha
(26.07.21)
çeyrek
0
ya ben lan neyse
(26.07.21)
yakınlığa göre (çok yakınsa çeyrek) takı takılır ya da cash (250 ve 200 civarı) takıyorum.

nakit az verdiğimi düşündüğüm arkadaşlarıma daha sonra ev hediyesi almaya çalışıyorum.
0
avatar is back
(26.07.21)
Döviz tak. Paran korunsun.
0
bir demet ben
(26.07.21)
Yakın arkadaş --> çeyrek. Zaten yakın olmayanlara da kesinlikle gitmiyorum, çile oluyor.

Fi tarihinde tam ve yarım taktığım insanlar da oldu ama arkadaşlığa gereksiz bir yük bindiriyor, o yüzden max çeyrek takmanı öneririm durumun olsa bile.
0
roket adam
(26.07.21)
yakin zamanda olmadi ama yakin arkadaslara tam takiyorum. kuzenlere de tam. baskalarina ceyrek.
0
lemmiwinks
(26.07.21)
en yakın arkadaşıma yarım taktım.
0
nonik
(26.07.21)
yakın arkadaşlarıma çeyrek takarım. yakın olmayan kimse evlenmedi ya da çağırmadı henüz. yakın olmayana ya gitmem ya da 200 tl takarım sanırım.
0
jelly bear
(26.07.21)
arkadaş - 200 tl
yakın arkadaş - çeyrek
dost - tam ya da bilezik.
0
makarnavodka
(26.07.21)
Yakın arkadaşım evlendiğinde bekardım, tam altın takmıştım. Şimdi evlense ancak çeyrek. Ekonomi sebepli...
0
SiyamkedisiZorro
(28.07.21)
En yakın arkadaşıma maaş alamamama rağmen tam taktım. Geçen hafta çok da yakın olmayan ama beni çok sevdiğini bildiğim arkadaşıma yarım taktım.

Bu arada muhtemelen yazan herkesten kötüdür durumum. Ama altın onlar da bana taksın diye takılmaz. İnsanlar düğün zamanı gerçekten çok ciddi masraflara giriyor ve altının amacı da zaten bu masraflara destek olmak. Çok yakınlara yarımdan aşağı takılmamalı bence.
0
jacque
(28.07.21)
çeyrek. kuzene de çeyrek takacağım. üstü zengin işi. ben bekarım.
0
bohr atom modeli
(29.07.21)
(11)

Avrupa ülkeleri

dissendium
Avrupa ülkeleri arasında bilime, teknolojiye en fazla katkı yapan ülke hangisi?Bilim, teknoloji olarak en fazla yazılı kaynak hangi dilde var?Avrupa'da bilime, teknolojiye katkısı büyük olan 10 kişi kimler olabilir? (19. yüz yıldan günümüze kadar)
Avrupa ülkeleri arasında bilime, teknolojiye en fazla katkı yapan ülke hangisi?

Bilim, teknoloji olarak en fazla yazılı kaynak hangi dilde var?

Avrupa'da bilime, teknolojiye katkısı büyük olan 10 kişi kimler olabilir? (19. yüz yıldan günümüze kadar)
0
dissendium
(16.07.21)
einstein
almanya
0
reanarchy
(16.07.21)
bilime en çok katkıyı açık ara almanya yapmıştır. Almanyanın peşinden ingiltere sonrasında da fransa gelir (ingiltere fransa başa baş nerdeyse)

Temel bilimlerde ise yayın sayısı son 10-12 senedir sıra değişmiyor. Usa-China-germany banko ilk 3 sırasında. Peşinde japan-uk mücadelesi var. 6-7-8 vs fransa india italy gidiyor öyle.

Almanlarda; Gauss, Hilbert, Riemann, Weierstrass, Dirichlet matematikte hem dünyayı değiştirmişlerdir hem de benim okulumun uzamasına sebep olmuşlardır. Mühendislikte de mesela Gutenberg, Avrupa'ya matbaayı getirmiştir; Hans Geiger, Geiger sayacını icat etmiştir; Konrad Zuse, ilk bilgisayarı yapmıştır. Zeppelin, Daimler, Diesel, Otto, Wankel, Von Braun ve tabiki de Benz dünya motor ve taşıt tarihini yazmıştır. Tabi daha einstein, planck, fischer gibi fizikçiler kimyacılar vs var daha ama o alana pek hakim değilim ama o alanda da dünya tarihini almanlar yazmıştır desek hata olmaz sanırım.

Ha bir de daha karl marx, max weber, engels, heiddeger vs toplum bilimciler var. daha sabaha kadar uzar gider bu liste.

Tabi yukarıda almanlar istatistiki olarak avrupada 1.sırada, dünyada 3 ama bence çok çok açık ara Almanlar kadar dünyaya etkisi olan millet olmamıştır temel bilimlerde.

teknoloji için özel olarak bir şeyler yazmadım ama zaten başta alman fizikçiler ve mühendisler tüm dünya teknolojisini oluşturan altyapıları yapmışlardır. teknolojiden kasıt yazılım vs ise, şu an da yapılan çalışmaların ekmeğini 10-12 sene sonra yemeye başladıklarında tekrar bir 19-20.yy şahlanışını görebiliriz o alanda
0
avatar is back
(16.07.21)
Planck
0
durgunfoton
(16.07.21)
Kaynak buldum: nces.ed.gov

Kişi başına Luksemburg ama küçük bir ülke olduğu için toplamda Türkiye'yi gecemez. Ama toplamda Almanya, hem kişi başı bakımından yüksek hem de nüfus nedeniyle toplamda.

Almanya, Birlesik Krallik'tan hem toplamda hem kisi basina ileride.
0
howfaristhesky
(16.07.21)
19. yüzyılla sınırlandırdığın için alamanya. 17 veya öncesi deseydin İngiltere'ye rakip olacak ülke yok dünyada (hep bu Newton denilen adam yüzünden).
0
noluyo yaa
(16.07.21)
Hala Almanya'dır muhtemelen. Mesela günümüzde MEMS konusunda onca amerikan, kore ve japon firmasının arasında avrupadan bir tek Bosch var. Otomotiv elektroniğinde yine Bosch ve Infineon var.Ya da bakıyorsun kenarda köşede bir firma micro dalga ile ateşleme yapan buji geliştiriyorum diyor. Yine başka tarafta başka bir firma bundan 20 sene önce ilk yapay kalbi geliştirip, takmış.
0
reactionic
(16.07.21)
herkes almanya demiş ama bana nedense ingiltere gibi geldi.

en fazla yazılı kaynağın ingilizce olması sebebiyle böyle düşünüyor olabilirim ama öte yandan amerika'nın da etkisi olduğu için yanıltıcı olabilir.
0
co2s2
(16.07.21)
Önce İngiltere sonra da (bismark ve Hitler'in etkisiyle ) Almanya denebilir sanırım.

Bir şekilde bize öğretilmiş popüler olmuş isimleri sıralamak yerine Avrupa'nın, ortaçağın karanlık ve kilisenin sert baskısı altında geçen zamanlarından sonra asıl olarak batıdan Endülüs emevilerinden aldıkları bilgi, tecrübe ve kitaplarla bugüne geldiğini söylemek yanlış olmaz. Doğudan da Osmanlı'dan etkilenmişlerdir.

Buna bakarak bilime yatırımın da ispanyadan başlaması gerekirdi aslında ama yaptıkları katliamlarla büyük bir ah ya da beddua almış olsalar gerek öyle Almanya veya İngiltere gibi gözle görülür bilimsel bir ilerleyişleri yoktur.
Ne zaman İspanya dense geçmişi tarihi yapılarıyla ile hatırlanırlar o nedenle. İspanya, Endülüsün bilimsel mirasından nasibini alamamıştır. Hatta mimari yönden tarihi yapıları İslam kültür ve dokusundan doğrudan etkilenmiştir.
0
Erva
(16.07.21)
19. Yuzyildan baslatiyorsan full+full almanya.
Sirf savas zamani cikardiklari aletlerle uzaya gidildi.
Savastan kacan almanlarin yaptiklariyla da dunya degisti.

ingiltere getir goturunu yapar almanya'nin, diger ulkeler de yemegini falan yapar iste.

Ayni donem amerika da cosmustur ama bakarsan hepsi alman kokenlidir.
Onlara gonderdikleri casuslarla ayni anda rusya da ayni aletleri yapabilmistir.
0
divit
(16.07.21)
@aloha snackbar, katkıdan kastım keşif, icat, kitap, makale, kayda değer olan her şey.

@howfaristhesky, cevabınızla soru arasında bağlantı kuramadım. Eğitimle ilgili bir soru sormamıştım.
0
🌸dissendium
(16.07.21)
faraday, bohr, einstein, maxwell, planck, heisenberg, turing, hubble, schrödinger, anlatılanlar doğruysa tesla.

ben çok bilmem. aklıma gelenler bunlar.
0
ya ben lan neyse
(17.07.21)
(3)

Ölü probiyotik var mı piyasada?

ya ben lan neyse
varsa hangi markalar bu şekilde? anlamanın bir yolu var mı?
varsa hangi markalar bu şekilde? anlamanın bir yolu var mı?
0
ya ben lan neyse
(14.07.21)
ölü probiyotikğin faydası nedir ? steril bir kap içinde hazır besiyeri-bakteri geliştirme jelleri var onları eğer uygun ortamda bekletirsen koloni üreyip üremediğine bakabilirsin.
0
orpheus
(14.07.21)
henlo mikrobiyolog geldi...

ölü probiyotik ne işe yarayacak +1.

Eğer aldığınız probiyotiğin işe yarar(canlı) olup olmadığını tespit etmek istiyorsanız, Bir gıda analiz laboratuvarına danışmanız daha doğru olacaktır. Evde besiyerinde probiyotikleri üretmek pek olası değil. bir de üreyen şey gerçekten probiyotik mi yoksa etraftan gelen bakteri, mantar, maya mı ayırımını yapamazsınız. Özel hava, nem ve sıcaklığa ihtiyaçları da mevcut. dolayısı ile bir laboratuvarda (azcık tuzlu olabilir) bu merakınızı giderebilir diye düşünüyorum.
0
unique hint kumasi
(15.07.21)
belli hastalıklarda tedaviye ölü probiyotikle başlamak gerekiyormuş.
0
🌸ya ben lan neyse
(15.07.21)
(20)

otel odalarındaki kettlelar gerçekten kullanılmaz mı

regina phalange
öyle bir hurafe vardır ya çorap, don vs kaynatıp yıkıyor millet kettle'ın içinde diye. var mı gerçekten öyle bir şey ya?https://eksisozluk.com/otel-odasi-kettleinda-kulot-kaynatmak--5786262https://eksisozluk.com/otel-odasindaki-kettlein-ayak-kokmasi--6004813
öyle bir hurafe vardır ya çorap, don vs kaynatıp yıkıyor millet kettle'ın içinde diye. var mı gerçekten öyle bir şey ya?

eksisozluk.com

eksisozluk.com
0
regina phalange
(13.07.21)
İlk defa duydum, birkaç defa kullanmışligim da var. Bundan sonra kullanmam muhtemelen :)
0
mezarkabul
(13.07.21)
hayatımı kararttın, neden böyle bir şey yazdın ki buraya ;(
0
srjkvon
(13.07.21)
her gittiğimde kullandım. böyle şeyler olduğunu ilk kez duydum inanın aklımın ucundan geçmezdi. ben de bundan sonra kullanacağımı sanmıyorum +1
0
ilgeru
(13.07.21)
duyuru sahibi umarım trendyolda mini kattle satmıyordur
0
srjkvon
(13.07.21)
bir duyuru bir kez okuyup hayatimdaki bir davranisimi derhal degistirecegimi soyleseler inanmazdim.
0
WithWorth
(13.07.21)
araplar hep don yıkıyormuş. çalışan bir arkadaşım da söylemişti. :(
0
westblack
(13.07.21)
Oha onu kullanan da mi varmis :) ben yastiga bile temkinliyim.
Cok unlu otelleri uv murekkeple sprey sikarak denemislerdi hic biri carsaf nevresim degistirmiyordu.
Birazdan videosunu atarim.

Buldum
youtu.be
0
divit
(13.07.21)
Ben de otel çalışanından çorap yıkandığını duydum maalesef. Kurumsal satışta çalışıyor üstelik. Yalan olduğuna ihtimal vermiyorum.
0
auroraaurora
(13.07.21)
bunu duymuştum.

bir de 5* otelde staj yapan (turizm m.y.o.) akrabam bozulup kirlenmediyse çarşaf değiştirmediklerini söylemişti. iç anadolu'daki büyükşehirlerden biri.
0
ya ben lan neyse
(13.07.21)
bu duyuru hayatımı değiştirdi.
çay yaptım, içtim lan ben o makinalarda :(
0
cay koy geliyorum
(13.07.21)
abiğğğğ :(

bedava ve ekstra bir gıda daha hayatımızdan çıktı.
0
bass solo take one
(13.07.21)
Ben hâlâ kullanıyorum.
Şimdiki su ısıtıcıların üst tarafı çamaşır yıkamak için çok dar alt tarafı geniş. Eğer bu olaydan gidersek yatakta bile yatmamak gerekir. Klozete oturulmaz, kapı kolları tutulmaz.
0
etna
(13.07.21)
Redditte de çeşitle kez gördüm böyle olayların gerçekleştiğini, sadece kettle değil filtre kahve makinesi vb. için de geçerli. Otelde çalışan yönetici, room service vs. çalışanlar AMA'larda askreddit thread yorumlarında küçük elektronik aletlere dokunmadıklarını yazmışlardı.
0
mirafiori
(14.07.21)
Bir 5 yıldızlı otelin spor salonunda uzun süre spor yaptım. İnsanların otel havlularına davranışlarını gördüğümden bu yana kettle'ı geçtim, havlularını bile kullanmıyorum.
0
Mirket
(14.07.21)
Ben hep kullaniyordum. Bu duyuruda yazilanlar aklimin ucundan gecmezdi. Resmen aydinlandim. Bir bu bir de klozetin tepesine tuneyerek ihtiyacini giderenlerle ayni dunyada yasadigimiza inanmak istemiyorum.
0
nax
(14.07.21)
Bir uçucu madde olarak çok otelde kaldım, kalıyorum. Bunu yıllar önce Reddit’te okumuş olmama rağmen hep kullandım, kullanırım.
Pimpirikli bir insan değilim kafaya takmıyorum. Kaynar su yani ne yapabilir ki bana orada önceden kaynamış şey. Zaten saçma geliyor. Kimsenin gidip de kettle içinde çorap kaynattığına inanmıyorum. Şu sinema salonunda koltuğa aidsli iğne bırakıyorlarmış şehir efsanesi gibi bir şey.
0
zoghurt
(14.07.21)
yarin derhal seyahat kettle'i aliyorum :/
0
in vino veritas
(14.07.21)
hep kullanırdım, çok ilginç
0
Hallegadola
(14.07.21)
ben kullanıyordum.

Ama bu söylediğini ilk defa duydum. Bundan sonra da eğer deterjan gibi, sabun gibi kokmuyor olursa kullanmaya devam ederim. Sonuçta kaynamış su, dezenfekte ediyordur zaten içini. Deterjan, sabun kokuyorsa da kanserojen olduğu için kullanmam.

Ayrıca, donları, çorapları falan kaynar suda yıkarsan büyük ihtimalle ömrünü yarıya indirirsin. Likra, lastik vs hiç bir şey kalmaz. O yüzden çok çok yaygın bir durum olduğunu sanmıyorum.

Senede en az 40 - 50 günümü otelde geçiriyoruz. İlk defa bu dediğini duydum. çok yaygın olsa daha önce kulağıma gelmiş olurdu. Çarşaf değiştirmeme durumunu daha çok duydum diyebilirim.
0
zimbirik
(14.07.21)
Öğğğğğğ
Bi dahaa aslaa!
0
photo85
(14.07.21)
(28)

Söyleyin kaçınız ?

AlsterWasser
sevdiği işi yapıyor ?cidden sevdiğin işi yapıyorsunuz yani böyle severek uyanıyorsunuz falan. imkansız. inanmıyorum. ama yine de söyleyin siz daha da hasetleneyim işime geliyor.
sevdiği işi yapıyor ?

cidden sevdiğin işi yapıyorsunuz yani böyle severek uyanıyorsunuz falan.

imkansız. inanmıyorum. ama yine de söyleyin siz daha da hasetleneyim işime geliyor.
0
AlsterWasser
(07.07.21)
Yüzde 70 oranında seviyorum, kabul olur mu hocam ?
0
paramolacak
(07.07.21)
Ben!

ABD'de Türkçe öğretiyorum. Bu alanda yüksek lisansim. Burada da doktora yapıyorum. Esnaf bir ailenin çocuğuyum. Yasitlarim 90'larda okuldan kaçıp top oynarken ders çalıştım. Anadolu lisesinde okudum. Sonra devlet üniversitesinde okudum. İlk yıl burs alamadım çok sorun yaşadım, ikinci yıl tekrar başvurdum burs aldım. Lisede son iki yıl sabah 7 akşam 8 okul ve dersanede zaman geçirdim. Başarılı olduğum için de dersaneye para vermedim. Herkes gibi ortalama bir zekam var ama çalışkanım. Zekaniz ve paranız çok değilse, çalışmak zorundasınız, yoksa şikayet etmeyin.
0
howfaristhesky
(07.07.21)
çok seviyorum. sabah öf pöflesem de iş başında düzeliyor.
0
ya ben lan neyse
(07.07.21)
kendi işi olmadığı halde sabah severek giden bence cindir. yok yani sanmıyorum. müthiş para almam falan lazım anca öyle.
0
phiphi
(07.07.21)
Valla ben iş tanımının getirdiği zorunluluk ve dayatma olayını sevmiyorum dolayısıyla da severek uyanma gibi bir durumum falan yok. Alarmla uyanmak zorunda kaldığım her gün istisnasız küfür ederim.

Yaptığım şeyden zevk alıyorum mu? Alıyorum ancak işte onu böyle saçma sapan standartlara oturtulması ve başkalarını zengin etmek için uğraşıyor olmam canımı sıkıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(07.07.21)
Ben seviyorum abi su saatte kod yaziyorum.
dun sabah 6'ya kadar yazdim 2 saat uyudum 8'de mesaiye basladim. Kimse de bana demedi calis diye.

Ama firsatim olsa calismam, isi sevmekle calismak ayni degil ki.

Araba surmek gibi surmesi iyi, ama soforluk kotu.
0
divit
(07.07.21)
seviyorum diyemem ama sevmiyorum da değil.. çalışma arkadaşlarım süper ama bayağı kıyak ortamımız var :D çekilir kılıyor diyeyim.
0
theseachange
(07.07.21)
İşim çok bomba da yeterince para kazanamıyorum hala :D
0
hedep
(07.07.21)
Ben seviyorum valla
0
aquarium
(07.07.21)
Ayda birkaç bin lira daha kazansam çok severim işi. Aslında şu anda da seviyorum ama hayatımı komple düze cikaracak maddi gelirim olmadığı için canım sıkılıyor arada.
0
dre mithatoğlu
(07.07.21)
Yaptığım şeyi seviyorum ama bunu belirli mesai saatleri içinde içinde, deadline yetiştirmeye ve müşteri memnun etmeye çalışarak yapmayı sevmiyorum. Şirket, çalışma arkadaşlarım ve yönetici tarafından rahat bırakılmış olmak olmasa devam edemezdim burada.
0
Jux
(07.07.21)
Severek yapıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(07.07.21)
meslegimi seviyorum da, severek icra edebilecegim bir sirket bulamadim. :/
0
batlegolas
(07.07.21)
Severek uyanmak için sevdiği işi yapmak yeterli sebep değil ki. Severek yaptığın işi birlikte yaptığın insanların onu ne kadar çok kirlettiği ortamdaysan asla huzur bulamazsın mesela. Ayrıca mutlu uyanmanın tek kriteri bunlar da değil. Ekonomik şartlardan güvenlik alanına, ülkece yaşanan psikolojik kaostan ailevi ve özel hayata kadar milyom tane etken var.

Evet sevdiğim işi yapıyorum ama Severek yapmamı engelleyenler, bunu kendilerine en doğal hak görenler, müdahale edince en pislik entrikalar çevirenler var.
0
1bir1bir1
(07.07.21)
İşimi seviyorum. Hem bedava araba ve bedava yakıtla geziyorum, hemde sevdiğim satışçılık işini yapıyorum. %90 diyeyim, %10, ayda çok fazla km yapmaktan kırıyorum.
0
etna
(07.07.21)
Ben de işini severek yapanlardanım. Zor ve yorucu tarafları tabi ki var ama keyif aldığım işi yapıyorum.
0
fotrsapka
(07.07.21)
Mesleğim fena değil. Ama beni mutlu edecek sektöre geçiş yapmam lazım.

Mesleğimi yüzde %60 seviyorum.

Sevdiğim bi sektörde çalışırsam bu oranı yukarı taşıyabilirim. Ama şuan bankacılık sektöründeyim iş tatmini %30 falan.
0
zimbirik
(07.07.21)
@howfaristhesky hayatım aynı şekilde geçti hep inekledim dershanelere hep burslu gittim her okulumu dereceyle bitirdim, kpssde de derece yaptım üstelik. ama şu an iş var ama var sadece. zerre sevmiyorum. şimdiki aklım olsa ylsy kasardım kpss kasacağıma kimse de akıl vermedi.
0
Hallegadola
(07.07.21)
Sevmek zorunda olduğum işi yapıyorum diyebilirim.

Yıllarca hiç alakam olmayan bir sektörde aşırı yoğun şartlarda çalıştım.
Şu an en azından okulunu okuduğum işi yapıyorum ve görece daha insani şartlarda çalışıyorum.
İşten çıkarken şöyle bir işte çalışsam ne güzel olur dediğim işi yapıyorum tam olarak.
Bu da herhalde özellikle bizim ülkemizde gerçekten bir lüks. Bu yüzden nankörlük etmek istemiyorum.

Mesleği sevmek başka bir durum ya zamanında daha çalışkan olup, daha bir okulda daha iyi bir bölümde okuyup daha çok seveceğim bir işi yapabilir miydim, yapardım, ben tembelliği seçmişim şimdi bunu ödüyorum.
Bu yüzden şikayet etmeye hakkım yok diye düşünüyorum.
0
mutekebbir
(07.07.21)
iş iyi de parası az, pandemi falan.
0
duyurukullanıcısı
(07.07.21)
asker gibi çalıştığım bir işte çalışıyordum 1.5 yıl öncesine dek. tüm getirilerine rağmen işi sevmediğim için işini sevenler kendilerini kandırıyor gibi geliyordu bana da aynı sizin gibi. bastım istifayı, 1 sene yattım. kafaya koydum sadece sevdiğim işi yapacağım diye iş aramaya başladım sonra. başvurduğum ilk yer oldu. iyi ki de olmuş. artık sevdiğim ne kelime, hayalimdeki işi yapıyorum. hani burada soruyorlar ya şu kadar paranız olsa ne iş yaparsınız, hala çalışır mısınız vs, trilyonlarım da olsa hala yapacağım işi yapıyorum artık. 2 durumu da dibine kadar yaşamış biri olarak biliyorum ki insanın sevdiği işi yapması kadar hayatını dengeye oturtan, kişiye huzur veren bir şey daha yok.
0
dnzbrs
(07.07.21)
Sinema ve Televizyon mezunuyum. MSA Profesyonel Aşçılık sertifikam var. Her ikisini de mesleki anlamda tecrübe ettim. Şu an ilginç bir şekilde lojistik sektöründe çalışıyorum. Artık sevmek sevmemek olarak değil de vazife olarak değerlendiriyorum. İş haricindeki hayatımı güzelleştirme peşindeyim.
0
lüzumsuz adam
(07.07.21)
risk management alanında head seviyesinde yöneticiyim. normalde işimi çok seviyorum. fakat işin kendisini seviyorum. üstümdeki kişi ile uğraşmak, etraftaki gerçekte iş yapmayan ama hep şikayet eden veya light konuları yönettiği halde daha fazla önem verilen kişilerle aynı organizasyon içinde olmak beni içten içe öldürüyor.
0
twelfth
(08.07.21)
10+ senedir sevdiğim işi yapıyorum çok şükür.
0
SiyamkedisiZorro
(08.07.21)
öğretmenim hiç severek yapmıyorum işimi.
sevdiğim işte başarılı olursam ileride istifa etmeyi düşünüyorum.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.07.21)
iki yıldır sevmediğim işi yapıyorum. hedefim 5-10 sene içinde sevdiğim bir alana geçebilmek. iş sonuçta sevilir mi bilmiyorum
0
pasifik beyaz surmeli yunus
(09.07.21)
sevdiğim işi yapıyorum. sıkıntı insanlarda. insanları sevmiyorum.
0
timmie
(09.07.21)
Ben +1
0
basond
(11.07.21)
(3)

glikoz şurupsuz atıştırmalık var mı

mertozkoy
bu meret herşeyin içinde. acaba glikoz şurupsuz yada diğer zararlıları içermeyen çikolata yada biskivu var mı?
bu meret herşeyin içinde. acaba glikoz şurupsuz yada diğer zararlıları içermeyen çikolata yada biskivu var mı?
0
mertozkoy
(06.07.21)
dogal bebek atistirmaliklarinda olmuyor cogunlukla. humm, zuber gibi markalarda da yok bildigim kadariyla. artizan cikolatalarda da olmaz %99.
0
in vino veritas
(06.07.21)
bildiğim kadarıyla tadelle ve torkunun ürünleri. torku sadece şeker yönünden sağlam. tadelle bir ara gdo yok, diye reklam yapıyordu.
0
ya ben lan neyse
(06.07.21)
torku'nun bisküvilerinde yok. ben tatkrak bisküvilerini seviyorum. tuzlu olanları bilhassa.

fellas-züber gibi meyveli/kuruyemişli çikolatalar var bunlar tamamen doğal bileşenlere sahip sanırım şeker/koruyucu vs yok.

narciso çikolatalı gofret var. glukoz şurubu yok normal şeker var. yuvarlak gofret ve tek pakette 3 adet mevcut. ben bayılıyorum buna :)
aynı ürünün türk malı versiyonu da var. fiorella crunch waffle. ikisinde de glikoz şurubu yok. ve lezzetliler.

cips olarakta pringles originals yiyorum genelde. (kırmızı kutulu olan) msg ve glikoz bir tek bunda yok diğer çeşitlerinde gırla mevcut.
0
pardus
(06.07.21)
(6)

150.000 UI D vitaminini bir kerede içsem olur mu?

ya ben lan neyse
doktor günde 20 damla dedi.1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:Yardımcı maddeler:Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 mlPolioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 mlSukroz 250 mg/1 ml
doktor günde 20 damla dedi.

1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.

300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:

Yardımcı maddeler:
Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 ml
Polioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 ml
Sukroz 250 mg/1 ml
0
ya ben lan neyse
(06.07.21)
doktorum bana 50.000 ui devit'i direkt içebilirsin demişti ama 150.000 ui bilemedim. sen yine de doktorun dediği gibi iç boşuna organlarını yorma.
0
false pretension
(06.07.21)
300.000lik ampulü içiyordum ben. 2-3 kere içtim hatta bir şey olmadı.

haftalık ama onlar.
0
jelly bear
(06.07.21)
içilir mi?
0
🌸ya ben lan neyse
(06.07.21)
Devit-3 ampul ise içilir. Ben 300'lüğünü içtim, kaçtır içiyorum. Devit-3 ampul değilse bilmiyorum.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Böbreklere zarar verebiliyor. Doktorların verdiği dozlar genelde güvenli limanlar oluyor, ne öldürüyor ne güldürüyor. Tahlil sonucuna göre belki bir anda o kadarı içmenize gerek yoktur.

50000 iu olanı d vitamini 20 ve altıysa bir haftada tüketmeyi öneriyor endokrin doktoru. Ampül yüksek doz olduğu için pek verilmiyor artık diye biliyorum.
Doktor değilim, d vitamini kullanıcısıyım
0
epitaf
(07.07.21)
d vitamini eksiligim var, olmasi gereken degerin 1/4u seviyesindeyim.
doktorun onerdigi takfiye gunde 5000 (5 damla)
0
cooperr
(07.07.21)
(3)

İnternetimi kullananları görüp engelleyebilir miyim?

sevecen
Evet sanırım rızam dışında birileri bağlanıyor şifre olmasına rağmen. Bağlanan cihazları nereden/nasıl görüp engelleyebilirim?
Evet sanırım rızam dışında birileri bağlanıyor şifre olmasına rağmen. Bağlanan cihazları nereden/nasıl görüp engelleyebilirim?
0
sevecen
(05.07.21)
Modem arayüzünden bağlanan cihazların mac adreslerini görebilirsin. Tarayıcıdan 192.168.1.1 yazarak arayüze girebilirsin.
0
efsane
(05.07.21)
modem markasını öğrenip youtube'dan bakın. sadece izin verilen cihazların listesini oraya cihazların MAC adreslerini girerek oluşturabilirsiniz.
0
ya ben lan neyse
(05.07.21)
Modem arayüzünden kontrol edilebilir. Ayrıca keenetic extra dsl modeli var bende mesela bu modemle mobil uygulama üzerinden evde olmasam bile bağlanan cihazları kontrol edip, kısıtlama koyup, cihazları engelleyebiliyorum, ayrıca ne kadar İnternet kullandıkları dahi anlaşılıyor.
0
philiptraum
(05.07.21)
(10)

zeplin niye tutmadı?

inancsiz deve
tehlikesi ve maliyeti çok büyük diye mi? zeplinleri çok seviyorum ya.zepline binip gezme hayalim var ama imkansız değil mi bu?anca wolfenstein ve bioshock gibi steampunk öğelerde görebiliyoruz artık.
tehlikesi ve maliyeti çok büyük diye mi? zeplinleri çok seviyorum ya.
zepline binip gezme hayalim var ama imkansız değil mi bu?
anca wolfenstein ve bioshock gibi steampunk öğelerde görebiliyoruz artık.
0
inancsiz deve
(09.06.21)
helyum maliyeti ve havada alev alma riski yüzünden. ayrıca hızlı ve çevik de değil. uçak/helikopter varken kim neden bu kadar maliyetli, riskli ve hantal bir taşıtı üretipo kullansın ki?
0
sir gawain
(09.06.21)
niye bazen gökyüzünde dolaşıyorlar. ben almanya'dayım birkaç ay önce görmüştüm bi tane. eskiden daha sıktı ama çocukken hep görürdüm istanbul'da.
0
bohr atom modeli
(09.06.21)
inisi kalkisi cok zor.
Koc almisti bi firtinada uctu gitti
0
divit
(09.06.21)
en.m.wikipedia.org

Bu olay da tetikledi kullanımdan kalkmasını
0
ceketimi alip cikcam
(09.06.21)
koca türkiye'de bile 1 tane vardı. o da kayboldu gitti.
yurtdışında mümkün olabilir belki.
0
sutlu nescafe
(09.06.21)
ulaşım değil de eğlence aracı olarak düşündüm tabi ki.
bu arada eskiden istanbul'da da görülür müymüş cidden? woow
0
🌸inancsiz deve
(09.06.21)
2000'lerde bmw'nin zeplini vardi istanbul'da olanlar bilir beyaz bir seydi.

yanma olayi cok tehlikeli sonuclar dogurunca kullanimdan kaldirildi. bir ara concorde mi burnu kirik ucaklar vardi onlar da paso dusuyordu onlari da kaldirmislardi. geri geldiler. kim bilir belki zeplinler de geri gelebilir.
0
dio
(09.06.21)
cüssesine göre az yolcu taşıyor
yavaş
iniş kalkış yapması zor, çok geniş alanlar istiyor
çok göze batıyor. askeri alanda kullanımı kısıtlı.
hafızalarda travmatik kazaları var.
fizibıl değil. kaç tane pilotu var, bunlar nerede yetişiyor, kim zeplin pilotu olmak ister vs vs.

belki turistik amaçlı kullanılabilir ama zevk için olduğundan pahalı olur gibi.

www.ntv.com.tr
0
ya ben lan neyse
(09.06.21)
@dio
bilmeden güzel uydurmuşsun paso düşüyordu vs.

concorde koca uçuş ömründe 1(yazıyla bir) kazası vardır. kazadan sonra da uçuşlarına 3 yıl daha devam etmiştir. servisten kaldırılma sebebi tamamıyla maliyet ve yolcu trendlerindeki değişimdir.

@inanciz deve

zeplin meşakkatli ve günümüz trendlerine uymayan bir araç. sıcak hava balonu gibi ama işletmesi, hangarlaması, operasyonu vs. çok daha zor ondan sebep pek yaygın değil.
0
NightBringer
(09.06.21)
Bilinenin aksine Hindenburg Felaketi zeplinlerin kullanılmaması için bir sebep değil, Hindenburg hidrojen gazı ile doldurulmuştu artık bunun yerine helyum kullanılıyor daha az tehlikeli olduğu için.

Bir yazar da Concorde için de yine kazayı örnek göstermiş ama tarihteki tek ölümlü Concorde kazası Air France'ın 4590 sefer sayılı uçuşu yani öyle zırt pırt düşen bir uçak değildi, şimdi gelelim hem Concorde hem de Zeplin neden kullanılmıyor sorusunun cevabına.

Ticari uçuşlarda en büyük kriter işletme ve bakım maliyetinin uçuş başına gelire oranıdır, hem Concorde hem de Zeplinlerin işletme maliyetleri çok yüksek olmasına rağmen az yolcu taşıyabilen araçlardı, Concorde her iniş kalkıştan sonra iniş takımlarının bakımdan geçmesi gereken bir uçaktı mesela, Zeplin de aynı şekilde az yolcu taşıyabiliyorken çok yüksek bakım ve işletme maliyeti olduğu için hava yolu şirketleri tarafından hiç tercih edilmedi.

Gel gelelim günümüze döndüğümüzde zeplinler farklı amaçlarla kullanılmaya başlandı, özellikle reklamcılık ve turizm sektöründe hizmet veren zeplinler var bunun dışında zeplinlerin uçaklara göre havada çok daha uzun süre kalabilmesi nedeniyle gelecekte askeri amaçlı kullanılması da gündemde, ayrıca Google'ın kurucusu Sergey Brin zeplinlerle ilgili projeler üzerinde çalıştığı söyleniyor belki de yakın zamanda zeplinler üzerine yerleştirilen antenlerle kablosuz internet hizmeti verilmeye başlanabilir, sürekli iniş, kalkış ve uzun mesafe seyir ihtiyacı olmadığı için bu tür hizmetlerde Zeplinler biçilmiş kaftan, ama yolcu taşımacılığında kesinlikle profit değiller.
0
solo
(10.06.21)
(13)

beyin yakan film tavsiyelerinizi alırım

levybroo
teşekkürler!
teşekkürler!
0
levybroo
(08.06.21)
predestination
0
false pretension
(08.06.21)
the gentlemen sayilir mi acaba
0
ala09
(08.06.21)
memento
0
basond
(08.06.21)
Predestination +1
Mr. Nobody
0
himmet dayi
(08.06.21)
Cube 2: Hypercube (2002)
www.imdb.com
0
rm
(08.06.21)
nolan'ın neredeyse tüm filmleri.
0
ya ben lan neyse
(08.06.21)
Coherence
0
Jux
(08.06.21)
beğendiğimden değil ama beynimi yaktığı için yazayım;

TENET
0
trajikomix
(08.06.21)
Ay benim aklıma da predestination ve memento geldi. Bir de klasik bir film var : identity.

Shutter island dicem ama kesin izlemişsinizdir. Velev ki izlemediniz ilk Shutter island’ı izliyin
0
Arkabi08
(08.06.21)
mainstream amerika filmlerinden uzaklaşırsan çok daha enteresan şeylerle karşılaşabilirsin. mesela holy mountain. ki bu da aslında türün popüler filmlerinden.

www.imdb.com
0
tepedeki psychedelic adam
(08.06.21)
Mulholland Çıkmazı :)
0
respect
(08.06.21)
tenet ve predestination tam beyin kızartmalık
0
chanandler bong
(09.06.21)
the lost highway denen bas belasi film
0
bay b
(09.06.21)
(17)

kaprisli iş arkadaşları

kakamelsokoban
selam arkadaşlar. aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü. bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yuka
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.

bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.

malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.

şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.

aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.

kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.

geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.

şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.

daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.

verdiği cevap şu oldu.

"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."

belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.

ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?

Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
0
kakamelsokoban
(13.11.20)
Akıllı, kültürlü, birikimli demişsin de bence bunlar geri zekâlı. Siz de onları üstünüze şikâyet edin.
0
dissendium
(13.11.20)
Kadınların çalışmasının yasaklanması lazım slkdgjsdgj. Şaka bi yana ortam çok kötüymüş hocam geçmiş olsun.

İkiniz de haksızsınız bence.

İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.

Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.

Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.20)
Aslında sorunun kaynağı bu evden çalışma konusunun tüm çalışanlara eşit olmaması. Çalıştığınız kurumun çalışanlar arasında bir tartışma ortamı oluşmayacak şekilde bunu planlaması gerekirdi. İş yerine çalışmaya gelenlere ek izin mi eklenir, ek maaş mı eklenirdi bu tartışma ortamı oluşmasın diye ayarlamaları gerekirdi. Sizin bahsettiğiniz durumda ister istemez çalışanlar arasında bu şekilde tartışma ortamı oluşması normal.

Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.

Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ben bu hikayedeki evlenmemeyi tercih etmiş olan tarafım. Benzer bir durum benim çalıştığım yerde de yaşansa ben de karşı çıkardım. Ama tutup "onlar da işe gelsin" diye değil, hep beraber evden çalışalım madem" olarak ayaklanırdım muhtemelen.

Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?

Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
0
lcha
(13.11.20)
Yukarıda yazan arkadaşlara katılmakla birlikte, o insanlar bir şeyler yaşamıyor da olabilir. Keyifleri inanılmaz yerinde de olabilir. Bu da kendi hayatlarını planlamaları sayesinde oluşan bir durum olur. Durup düşünmüşler bir şeylerden fedakarlık etmişler. Siz ise bunları göze almışsınız, böyle bir sorumluluğun altına girmişsiniz. Bu yanlış demiyorum bu arada, ama iki tarafın da seçimleri ve sonuçları söz konusu.

Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.

Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
0
anneboleyn
(13.11.20)
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Bu noktada "benim çocuğum var, öyleyse başkalarına tanınmayan bir rahatlık hakkı bana tanınmalı" gibi bir şey bana biraz ayrımcılık gibi geliyor. Bu devlete göre pozitif olabilir ama çocuksuz bir vatandaş olduğum için bana bildiğin negatif ayrımcılık yani. Sizin çalışma rahatlığınız, başkalarına ekstra iş yükü olarak da yansıyor veya yansıyacak olabilir. Sizin covid olma riskinizi neden bekar takım arkadaşlarınız üstlensin?

Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
0
roket adam
(13.11.20)
arkadaşlar genel olarak şunu söylemek istiyorum ben burada evden çalışmak benim hakkım demedim yalnızca bana böyle bir hak verilmiş ve ben bunu kullanıyorum dedim. ama arkadaşların sinirlenip muhatap alacağı bir merci değilim ben, şikayet olanlar üst merciye gerekli başvuruyu yapmak yerine gelip bana ve diğer annelere çemkirmeleri, laf sokmaları sizce normal mi yani? eleştirdiğim nokta bu. evet ortada bir haksızlık var ama bu haksızlığı yaratan ben değilim, çözüm noktası da ben değilim bunun için idari kısım var. onlar bana, ben onlara kavga ederek çözülecek bir şey değil bu. hoşuma gitmeyen bir uygulama olduğunda ben de o uygulamaya katılanlara mı surat yaparak çözmeliyim yani?

bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
bu tiplere ne dendiğini herkes biliyor ama haklılar. çocuğu olana neden pozitif ayrımcılık yapılıyormuş? bak kendin söylemişsin "benim tercihim" diye.

sadece küçük çocuğa üzüldüm.
0
ya ben lan neyse
(13.11.20)
Yav zaten haftanın 3 günü, adamları ne zaman görüyorsun da sana surat yapıyorlar da sinirleniyorsun onu gerçekten tam anlayamadım ben. 2 gün de gözünü kapat devam et derim.
0
roket adam
(13.11.20)
@j r r tolkien hayranı evet onlar bir hafta işe gelip çalışıyor diğer hafta idari izinli sayılıyor. biz her hafta evden çalışacaktık. şu an için yapılan uygulamaysa 2 gün işyerinde diğer günler evden çalışma, bizim için idari izin yok.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
Kadınların kadınlara yaptıkları eziyeti çekememezliği kimse kimseye yapmıyor. Bekar kadınların siz çocuklu çalışanlara çemkirmeleri evet yanlış. Bu sorun bence de böyle çözülmemeli.
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
0
umutsuzevjınıkı
(13.11.20)
Benim durumum birazcık farklı.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.

İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.

İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.

Orta yol: karşılıklı anlayış.
0
trixi
(13.11.20)
çocuk yapmak gibi tamamen bir yaşam tercihi olan bir konuyla, "bacağını kırsaydın da işe gidemeseydin ama yine de gel deselerdi ne olurdu" gibi tamamen istem dışı olan ve iş yapmaya engel olan bireysel bir sağlık sorununu nasıl bir tutabiliyorsunuz anlam veremiyorum açıkçası.
0
roket adam
(13.11.20)
çocuklu insanlara ayrıcalık tanınması gayet makul bir şey
yasal hakkını hiç acımadan kullan

o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak

hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor

bi tek kirli havamız bedava
0
bir soru sorcam
(13.11.20)
çocuklu insanlara pozitif ayrımcılık avrupanın çoğu ülkesinde olan bir şey, bu tiplere sorsak avrupa şöyle güzel böyle güzel ama kıskançlık çekememezlik olunca şark kültürü damarları tutar.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.

bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.

sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
0
nuisance
(13.11.20)
hepsi gerizekalı +1
haklısınız
0
basond
(13.11.20)
Bence haklisiniz. Digerlerinin size gicik olmasi yanlis, size verilmis bir hakki kullaniyorsunuz alti ustu. Bu kurali da siz koymamissiniz neticede. Olmasi gereken sorunu is yerinin cozmesi, en bastan "madem evden calisilabiliyor, herkes evden calissin" idi. Veya illa ofise gitmesi gerekiyorsa birilerinin is yerinin bu durumu bir sekilde kompanze etmesi gerekirdi (ek ucret, ek izin gunu vs).

Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
0
taurina
(14.11.20)
(28)

futbolcu adı (yardım :) )

sweetoffice
italyan bir futbolcuydu, birakali cok oldu. sarisin bir karisi vardi hatta; cok ama cok taninan, unlu biriydi ; bir turlu adi aklima gelmedi ve google da bulamadim
italyan bir futbolcuydu, birakali cok oldu. sarisin bir karisi vardi hatta; cok ama cok taninan, unlu biriydi ; bir turlu adi aklima gelmedi ve google da bulamadim
0
sweetoffice
(13.11.20)
İtalyan değil ama christian karambeu dan bahsediyorsun sanki
0
freebird5406_2
(13.11.20)
freebird5406_2; yok hocam o degil; kesin italyan; onu net hatirliyorum
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
Totti cannavaro delpiero baggio ilk aklıma gelenler
0
EasyTiger
(13.11.20)
EasyTiger; yok hocam, tesekkurler ama onlar da degil
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
futbol oynadigi veya biraktigi zamani hatirliyor musunuz peki asagi yukari? hangi yillarda oynuyordu mesela?
0
der meister
(13.11.20)
f. cannavaro, p. maldini, c. vieri
0
emininsel
(13.11.20)
emininsel degil hocam,
der meister birakali 7-8 sene filan olmustur

cok populer, cok goz onunde biriydi; bakalim hatirlarsam yazacagim buraya da
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
italya'nın 2010 dünya kupası kadrosuna bak orada vardır.
0
bohr atom modeli
(13.11.20)
bohr atom modeli; baktim ama yok hocam
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
totti ya da baggio
0
mikahakkinen
(13.11.20)
7-8 yil once birakti derseniz;
Inzaghi, nesta, gattuso, cannavaro

Bunlar hep o yillarda birakti.
0
logisticsmanager
(13.11.20)
christian vieri gibi geldi.
0
drako
(13.11.20)
pirlo diyerek sallamak istedim sadece :)
0
since1907
(13.11.20)
hep italyada oynadı ama italyan olmayan bi futbolcu da ben bırakayım, javier zanetti. eşi de sarışındır =)
0
amour fou
(13.11.20)
bence batistuta'yı italyan zannediyor olabilirsin.
0
ya ben lan neyse
(13.11.20)
herkese tesekkurler ama degil :) ayrica bati-gol'u bilmeyecek biri degilim "ya ben lan neyse" :)
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
ayrica tam yilini hatirlamiyorum, hatirlasam kendim bulurum :) 7-8 den daha fazla olabilir birakma zamani
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
lanet olası cm diyor ve o vakit devam ediyorum. alberto gilardino, di natale, luca toni, marco Materazzi, bonera, massimo Ambrosini, toldo, Peruzzi, de rossi.

İtalyan değil ama italyayla çok özdeşleşmiş biri olabilir mi? mesela claudio caniggia gibi.
0
emininsel
(13.11.20)
roberto baggio? del piero?

elimizdeki tek veri karısının sarışın olması mı? :) işin zor :)

peki neden arıyorsun bu futbolcuyu?
0
hlot
(13.11.20)
camoranesi ? ravanelli ?
0
ismim ibrahim
(13.11.20)
veri yok baska, olsa kendim bulurdum zaten :) karisi sarisin kendi de cok yakisikliydi :) aramamin ozel bir nedeni var buraya yazamiyorum;

emininsel; ahh cmm ah fmmm :D fm yenisi de cikiyor zaten
0
🌸sweetoffice
(13.11.20)
maxi lopez'i italyan sanma ihtimaliniz var mıdır?
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(13.11.20)
cok fazla tuyo vermissin kanka. Insan, dunyali desen yeterdi. bulurduk biz:)
0
neverletyougodown
(13.11.20)
1) Forvet miydi?
2) Kısa saçlı mıydı (C7 Ronaldo gibi), uzun saçlı mı (Messi gibi)?
0
testudos
(13.11.20)
karısı sarışın peki o nasıldı?
0
nothing in my way
(13.11.20)
@o sopa bi gun elimize gecmez mi; yok hocam sanmam elbette :)

@nothing in my way; sarisin ve cok guzeldi baska detay yok aklimda maalesef :)

@neverletyougodown; haklisin hocam ama veri olsa zaten kendim de bulurdum. aklimda olanlar bu kadar, o yuzden buraya sordum.

@testudos; saclari kisaydi hocam ama cr7 kadar kisa degil, messi kadar da uzun degil; kisa-normal araligindaydi
0
🌸sweetoffice
(14.11.20)
bütün italyan futbolcuların karıları sarışın ve çoğu eski manken, yani ünlü :)
oynadıgı bir takım söylesen hatırlarız belki.

ben de sallayayım bir kaç tane. çok meşhurları zaten saymışlar. az meşhurları sayayım.
bence kesin yazıldı ama sen hatırlayamadın.
delvecchio
cassano
montella
zambrotta
en.wikipedia.org
0
dafuq
(14.11.20)
@dafuq haklisin hocam, zaten eski milli takim kadrolarina filan da baktim ama bulamadim. seninkiler de degil maalesef
0
🌸sweetoffice
(14.11.20)
(6)

35 yasinda emniyet amiri?

neverletyougodown
Bildigim konu degil. Normal mi? Konusanlar'da bir izleyici vardi bu hafta, adam 22 yasinda polis olarak baslamis, komiser yardimcisi, komiser, bas komiser, yuksele yuksele en son da emniyet amiri olmus 35inde.
Bildigim konu degil. Normal mi? Konusanlar'da bir izleyici vardi bu hafta, adam 22 yasinda polis olarak baslamis, komiser yardimcisi, komiser, bas komiser, yuksele yuksele en son da emniyet amiri olmus 35inde.
0
neverletyougodown
(11.11.20)
Normal.
0
westblack
(11.11.20)
92'li kaymakam var. (2 sene önce de kaymakamdı) torpil hep. bu arkadaşı bilmiyorum.
0
ya ben lan neyse
(11.11.20)
95li kaymakam, 96lı hakim var.
0
Hallegadola
(11.11.20)
polis koleji -> polis akademisi şeklinde eğitim alanlar zaten komiser yardımcısı (ya da benzeri, tam hatırlayamadım) olarak başlıyor. okullu olduğu için de hızlı terfi alabiliyor.

hatta bir de yüksek lisans ya da yandan yapmışsa. piuuu.
0
fever
(11.11.20)
Kaymakam ve hakim yeni mezunlardan olabiliyor ezelden beri zaten. Polislerdeki terfi durumlarini bilmiyorum.
0
pofudukayi
(11.11.20)
Normal. Adı kötü bir şeye karışmadığı sürece 10 senede olabilir.
0
jazzabel
(11.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.